HARP ETMEDEN ŞEHİD OLAN KADIN

İlk müslümanlardan ümmü Varaka isimli kadın, her harpte Resûl-ü Ekrem Efendimizin huzuruna çıkar:

— Ben de harbe iştirak etmek isterim. Hiç olmazsa yaralıların yaralarını sararım, derdi.

Fakat Server-i Kâinat Efendimiz O'na:

— Sen evinde otur! Evde de sana şehîdlik nasip olur, buyurarak harbe iştirakine müsaade etmezlerdi. Hatta Ummü Varaka'yı kasd ederek:

— Şehide hanımı ziyaret edelim, der o yaşlı sahabeyi evinde sık sık ziyaret ederlerdi.

Ümmü Varaka da evinde daima:

— Ya Rabbi! Bana şehitlik mertebesi nasip eyle! diye dua ederdi. Yine bir harbe çıkılmıştı, Ümmü Varaka yine gelip harbe iştirak etmek istediğini bildirdi. Peygamber Efendimiz de ona yine:

— Sen evinde kal! Ev halkına imamlık et, onlara namaz kılmasını öğret... Namaz kıldır, buyurdu. Bir de müezzin tayin etti. Her gün Ümmü Varakâ'nın evinde ezan okunur, cemaatla namaz kılınırdı. Ümmü Varaka'nın bir cariyesi, bir de kölesi vardı, öldüğü zaman azat edilmeleri için söz vermişti.

Bir sabah Hazreti Ömer, Ümmü Varaka'nın evinden ezan sesinin gelmediğinin farkına varıp, acaba bir şey mi oldu diye onun evine teşrif ettiklerinde; Ümmü Varaka'yı boğularak öldürülmüş olarak buldu. Onu köle ve cariyesi ölmesini beklemeden evvel boğup öldürmüşler ve kaçmışlardı. Ömer (r.a.) hazretleri çok müteessir oldu. «Allah'ın Resulü doğru buyurmuşlar, her zaman ona şehide hanım buyururlardı» dedi. Hemen mescide gelerek minbere çıktı ve hadiseyi nakletti. Ve köle ve cariyenin yakalanmaları için emir verdi.

Yakalanan suçlular katil oldukları için idamla cezalandırıldılar.

* * *

Index'e dön --- Sonraki hikâye