Bir gün hoca merhum, çarşıya gidiyordu. Çocuklar yolunu kestiler ve herkes hocadan birer düdük istedi, içlerinden biri ise ötekiler gibi:
— Hoca bana da düdük getir, dedi ama parasını verdi. Hoca hepsine:
— Peki, peki!... demekle yetindi ve çekip gitti.
Çocuklar dört gözle akşamın olmasını bekliyorlardı. Akşam hoca çarşıdan gelirken hep birden önüne çıkıp:
— Düdük, düdük! diye bağrışmaya başladılar.
Hoca efendi sabahleyin kendisine parayı veren çocuğa düdüğü uzattı ve çocuk düdüğü alıp çala çala giderken de:
— Parayı veren düdüğü çalar, diyordu.
* * *