EŞEĞE KİTAP OKUTTU

Timurlenk'e iyi bir eşek vermişlerdi. Eşek saray bahçesine gelince, padişahın dalkavukları eşeği methetmeğe başladılar. O kadar övüyorlardı ki, hoca merhum duramadı:

— Bu eşek o kadar kabiliyetli bir hayvan ki, kitap bile okuturum ben buna, dedi.

Orada bulunanlar nasıl olur diye hayret ettiler. Hoca merhum Timurdan eşeği bir müddet istedi ve kitap okumasını öğreteceğini söyledi.

Eşeği Timurdan alan hoca merhum kendi evine ahırına getirip bağladı:

— Benden habersiz eşeği kimse yemlemesin, diye de evdekilere sıkı sıkı tenbih etti.

Daha sonra merkebi alıp Timur'un sarayına gitti. Saray bahçesinde eşeğin kitap okuyup - okuyamayacağını gösterecekti. Bir masanın üzerine bir kitap koydurdu, merkebi de kitabın başına getirip beklemeye başladı. Eşek daha evvel öğrendiği gibi kitabın yapraklarını bir bir çevirmeye başladı. Kitap bitti, eşek de anırtıyı bastı. Oradakiler şaşkın şaşkın bakışıyorlardı. Hoca:

— Gördünüz değil mi? Eşek kitabı okuyup bitirdikten sonra şimdi de özetini veriyor, dedi.

Timurlenk hoca merhuma bu işi nasıl becerdiğini sorduğunda şöyle anlattı:

— Bir iki gün aç bıraktım. Daha sonra kitap yapraklarının arasına arpa danelerini koydum ve kendi elimle çevirip arpayı yedirmeye başladım. Tabii aç olduğu için sabırsızlıkla sayfaların açılmasını bekliyordu. Birkaç gün böyle devam ettikten sonra, sayfa yapraklarının arasindan kendi başladı arpa aramaya... İşte eşeğin kitap okuması bundan ibarettir. Kitap içinde arpa olmadığı zaman ise acından acı acı anırıyor, dedi.

Hoca merhumun bu başarısı karşısında Timur, çok memnun oldu ve bir kese altın hediye etti.

* * *

Index'e dön --- Sonraki hikâye