Her ilmin kendine mahsus kelime ve deyimleri vardır

Soru: İbâdet ve tâat ne demektir?

CEVAP

Bir ilmi öğrenmek isteyen, o ilme ait kelime ve deyimleri bilmesi gerekir.

Allahü teâlânın rızasına kavuşmak ve sevap kazanmak niyeti ile farzları, sünnetleri yapmaya ve haramlardan ve mekruhlardan kaçınmaya [İslam hükümlerini] yerine getirmeye İbâdet etmek denir. Niyetsiz ibâdet olmaz. Amel, üçe ayrılır:

1- Mâsıyet: Günah olan işler. İçki içmek gibi.

2- Tâat: Allahü teâlânın beğendiği şeyler. Tâat yapan müslümana sevap verilir. Sadaka vermek gibi. Tâat, niyetsiz veya Allah için niyet ederek yapılınca, sevap hâsıl olur. Tâat yaparken, Allahü teâlâ için yaptığını bilmese de sevap hâsıl olur. Sevap hâsıl olması için, Allah rızası için niyet etmek lâzım olan tâate İbâdet denir.

3- Mubâh: Günah veya tâat olduğu bildirilmemiş olan işler. Niyete göre, tâat veya günah olur. Şık giyinmek gibi. Karşı cinse güzel görünmek, onu elde etmek için güzel giyinmek günah olur. İslamın vekarını korumak için güzel giyinmek ise tâattır. Her mubâh, iyi niyet ile yapılınca tâat olur.

Bir kimse Allahü teâlâ için yaptığını bilerek tâat yaparsa, buna Kurbet denir. Kurbet olan işi de yaparken sevap hâsıl olması için niyet etmek şart değildir. Niyetsiz alınan abdest ibâdet olmaz, kurbet olur ve bu abdestle Hanefi’de namaz kılınır.

Demek ki, her ibâdet kurbet ve tâat oluyor. Kur'an-ı kerim okumak, vakıf yapmak, köle azat etmek, sadaka vermek, abdest almak ve benzerleri yapılırken sevap hâsıl olmak için, niyet lâzım olmadığı için, kurbet ve tâat oluyor. Fakat, ibâdet değildir. Tâat veya kurbet olan bir iş yapılırken, Allah için niyet edilirse, ibâdet yapılmış olur. Allah rızası için tâat yapmaya ve sevap kazanmak niyeti ile yapılan mubâhlara kurbet denir.

Allahü teâlâyı tanımaya yarayan fizik, kimya, biyoloji, astronomi gibi bilgileri öğrenmek tâattir, kurbet değildir. Çünkü kâfir, Allahü teâlânın varlığını, bunları öğrenirken değil, öğrendikten sonra anlar. Tâat, kötü niyet ile yapılırsa, günah olur. Güzel niyetlerle tâatın sevabı artar. Özetlersek:

İbâdet: Kulluk vazîfelerini İslâmiyetin bildirdiği şekilde yerine getirmek demektir. Allahü teâlânın emir ve yasaklarına uymak, mesela namaz kılmak, zekât vermek gibi.

Tâat: Allahü teâlânın beğendiği şey. Buna hasene de denir. Sadaka vermek, Kur’an okumak gibi.

Kurbet: Yakınlık. Tâatı, Allahü teâlâ için yapmak demektir. Mesela sadaka verirken, Allah rızası için vermeye niyet etmek kurbettir.

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Birkaç sevdiğimize rüyada, bu fakirin abdestte kullandığı müstamel sudan içmelerinin lâzım olduğu, içmezlerse büyük zarar görecekleri bildirilmiş. Böyle şey olmaz dedimse de faydası olmadı. Fıkh kitaplarına baktım. Kurtuluş yolunu şöyle buldum ki, üç kere yıkadıktan sonra, kurbet yani sevap kazanmak niyet etmeden, dördüncü yıkamak ile kullanılan su müstamel olmuyor. Bu sevdiklerimizin ricaları üzerine niyet etmeden dördüncü yıkamakta kullanılan suyu içmek için kendilerine verdim.

İsar, muhtaç olduğu bir şeyi kendi kullanmayıp, muhtaç olana vermektir. İnsana gereken şeylerde isar yapılır. Kurbet ve ibâdetlerde isar yapılmaz. Mesela örtünecek kadar elbisesi olan, bunu muhtaç olana vermez, kendi kullanır. Namazda ön saftaki yerini başkasına vermez. (Eşbah)

geri    dili bozmak    ileri