Tehlikeli Kimseler
Peygamber aleyhisselamdan gelen bilgileri, aynen nakleden islâm âlimlerinden farklı bildirmek, dini bozmak demektir. Kur'an-ı kerimi en iyi bilen Peygamber efendimizdir. Onun açıklamaları bellidir. Bundan daha başka şekilde açıklamak, dini değiştirmek olur, reform olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Ümmetime en çok tehlikeli olacak kimse, Kur'an-ı kerimi yersiz tevil edendir.) [Taberânî]
Her asırda, her insana gereken iman ve ibâdet aynıdır. Asra göre iman esasları ve ibâdet şekli değiştirilemez. Bundan yarım asır önce, İlahiyat Fakültesi profesörlerince namaz kılma şeklinin değiştirilmesi düşünülmüş, camilere "Asra göre modern ibâdet aletleri" konulması teklif edilmişti.
Asra göre, çağa göre tefsir yazanların böyle bir düşünceleri yoksa, İslâm âlimlerinin bildirdiklerinde değişiklik yapmadan aynı şeyi naklediyorlarsa, o zaman "Asra Göre Tefsir" demenin manası yoktur. Eğer değişiklik varsa, zaten muteber değildir.
Asrımızdaki insana göre kitap yazılacaksa, İslâm âlimlerinin kitapları aynen alınır, günümüzde kullanılan kelimelerle, buluşlarla açıklanabilir. Mesela; müşrikler Peygamber efendimize, (Mescid-i Aksanın kaç kapısı, kaç penceresi vardı?) gibi suâller sormuşlardı. Fakat Resulullah efendimiz Miraca giderken etrafına bakmadığı için bunları görmemişti. Cebrail aleyhisselam Mescid-i Aksayı gözünün önüne getirince bakıp sorduklarına cevap verdi. Bu hadise anlatılırken, (Televizyonda görür gibi görmüştü.) denebilir. Bu şekildeki bir açıklamaya da "Asrın Tefsiri" veya "Çağdaş Tefsir" denmez.
İlmin ve Fennin Işığında Tefsir diyenler de vardır. İlim ve fen, dinden ayrı mıdır da ilmin ışığı deniyor? Ecnebiler, din ile ilmi ayrı zannettikleri için böyle yazıyorlar. Ecnebiyi taklid eden reformcular da aynı şeyi söylüyorlar.