İslâma hizmet

Sual: Bu zamanda İslâma hizmet nasıl olur? Müslüman olarak ne yapmamız gerekir?

CEVAP

İmam-ı Rabbanî hazretleri buyuruyor ki:

(Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını, sözlerini yaymak için, keramet sahibi olmak, âlim olmak şart değildir. Her müslümanın bunu yapmak için uğraşması gerekir. Fırsatı kaçırmamalıdır. Kıyamette her müslümana bunu soracaklar, "İslâma niçin hizmet etmedin?" diyeceklerdir. Dine hizmet için uğraşmayanlara, din bilgilerini yayan kurumlara, kimselere yardım etmeyenlere, çok azab yapılacaktır. Özür, bahane kabul edilmeyecektir.

Peygamberler, insanların en üstünleri, en kıyetlileri iken, hiç rahat oturmadı. Allahü teâlânın dinini, seadet-i ebediyye yolunu yaymak için, gece gündüz uğraştılar. Mucize isteyenlere de, (Mucizeyi Allahü teâlâ yaratır. Benim vazifem, Allahü teâlânın dinini bildirmektir) buyurdu. Bu yolda çalışırlarken, Allahü teâlâ da bunlara yardım eder, mucize yaratırdı.

Hizmetlerdeki Sıkıntı

Bizim de, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarını, sözlerini yapmamız ve kâfirlerin, düşmanların, müslümanlara iftira ve eziyet edenlerin, kötü, alçak, yalancı olduklarını, gençlere, dostlara bildirmemiz gerekir. Bu yolda malı ile, kuvveti ile, mesleği ile çalışmayanlar, azabdan kurtulamayacaklardır. Bu yolda çalışırken, sıkıntı çekmeyi büyük saadet, büyük kazanç bilmelidir.

Peygamberler, Allahü teâlânın emirlerini bildirirken, cahillerin, soysuzların hücumlarına uğrardı. Çok sıkıntı çekerlerdi. O büyüklerin en üstünü, seçilmişi, Allahü teâlânın sevgisi olan Muhammed aleyhisselam, (Benim çektiğim eziyet gibi, hiçbir Peygamber eziyet görmedi) buyurdu. [C.1 M.193]

Her müslünanın, Ehl-i sünnet itikadını öğrenmesi ve sözü geçenlere öğretmesi gerekir. Ehl-i sünnet âlimlerinin sözlerini bildiren kitapları ve gazeteleri bulup almalı, bunları gençlere, tanıdıklara göndermeli, okumaları için çalışmalıdır! İnsanlara, Allahü teâlânın emir ve yasaklarını bildirmek, kıymetli bir hizmettir. Ancak cenab-ı Hakkın sevdikleri bu hizmet ile şereflenir

Dine Hizmet

İmam-ı Rabbanî hazretleri de buyuruyor ki: (İşte bugün, her müslüman, elinden gelen yardımı yapmayıp, İslâmiyet baskı altına düşerse, yardımı esirgiyen her müslüman, ahırette mesul olur. Bunun için kuvvetim olmadığı hâlde, yardıma koşmaya özeniyorum. Güçlükleri yenerek, İslâmiyete ufacık bir hizmet edebilmek yolunu arıyorum. "İyilerin çoğalmasını istiyen de, onlardan sayılır" buyuruldu.) [c. 1, m.47]

online casino

(Bugün İslâmiyete yardım için az bir şey vermek, binlerce altın vermiş gibi kıymetlidir. Hangi talihli kimseye, bu büyük nimet ihsan edilirse, ona müjdeler olsun! Dinin yayılmasına hizmet eden, cihad sevabına kavuşur. Hele bu zamanda müslümanlara yardım etmek daha güzel, daha sevabdır.) [c. 1, m.193]

Eğer bir müslüman, diğer müslümanlara eli ile, malı ile yardım edemiyorsa, duâ ederek yardım etmelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Müslümanın, müslüman üzerindeki hakkındann biri, ona gıyabında duâ etmektir.) [Deylemî]

Duâ Ordusu

İmam-ı Rabbanî hazretlerinin, sultana yazdığı mektub şöyle:

(Kahraman askerlerinize yardım ve zafer ihsan etmesi için Allahü teâlâya duâ ediyorum. Duâ ordusunun askerlerinin kalbleri kırık olduğu için savaş ordusunun askerlerinden daha ileridir. Duâ ordusunun askerleri, gaza ordusunun askerleri, onların bedenleridir. O hâlde, gaza ordusunun askeri, duâ ordusu olmadıkça, iş başaramaz. Çünkü ruhsuz bedene hiç bir yardımın ve kuvvetin faidesi olmaz.) [c.3, m.47]

Bunun için dünyadaki bütün müslümanlara duâ etmelidir!

geri    islamahlakı    ileri