İYİ ÇEVRE

(Gazetenizi tanıdıktan bir müddet sonra namaz kılmaya başladım. Çevremde takdir edilen, sayılıp sevilen bir insan oldum. İnsanlarla iyi geçindiğim için kendimi çok huzûrlu hissediyorum. Âhırette de ebedî saâdete kavuşmak için Allahü teâlânın emîrlerini yapıp, yasakladığı şeylerden kaçmaya çalışıyorum.

Çok sevdiğim bir hanımım var. Onun da dünya ve Âhırette mutlu olmasını istiyorum. Cehennemde yanmasını istemiyorum. Gönül, onun da dînî emîrlere uymasını arzû ediyor. Ba'zân o da hevesleniyor. Fakat çevremizdeki insanların ve akrabâların alay edici bakışları karşısında dinimizin emîrlerine uyamıyor, tesettüre riâyet edemiyor. Zorla güzellik olmuyor. Arzû ettiğimiz bu huzûra kavuşabilmemiz için ne yapmalıyız?)

Cevap: Bütün huzûrsuzlukların, bütün felâketlerin başı, kaynağı kötü arkadaştır. Bunun için kötü arkadaştan, kötü akrabâdan uzak durmak lâzımdır. Bir anda çevrenizdeki bu insanlardan kopmanız çok zor olur. Eskişehir'de iyi bir arkadaşım vardı. Hanımı tesettüre riâyet etmek istediği halde tanıdıklarından utandığı için kapanamıyordu. "Ölürüm de kapanamam" diyordu. Kapanınca sanki nâmûsunun elden gideceğini sanıyordu. Kocası yedek subay olarak askerliğini yapmak için İstanbul'a gelmişti. Hanımını da getirdi. Tanıdıklardan uzak kalınca ve iyi kimselerle beraber olunca kapandı. İki sene sonra iyice tesettüre alıştı. Eskişehir'e geldikleri zaman hanımı kapalıydı. Eski tanıdığı hanımlar, dudak büküp yanından geçtiler. Kısa bir müddet sonra onlar da bu hâli normal gördüler. Şimdi eski arkadaşları da alay etmiyor.

Bu hâdiseden de anlaşıldığı gibi, ne pahasına olursa olsun, çevre değiştirmeniz lâzımdır. İbâdetinize ma'nî olan insanlardan uzak durmanız şarttır.

Kirâyı Peşin İstemek

Suâl: Evimi kirâya verirken bir yıllığını peşin istememde mahzûr var mıdır?

Cevap: Mahzûr yoktur. Fakat fakirleri gözetip kollamak çok sevâbdır. Genel olarak kirâcı fakir kimsedir. İnsanlara merhamet etmeli, ödeme kolaylığı göstermelidir. Müslümanın hâcetini yerine getirmeli, sıkıntısını gidermelidir. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:

(Kim, din kardeşinin hâcetini yerine getirirse, Allahü teâlâ da onun hâcetini yerine getirir. Kim bir müslümanın sıkıntısını giderirse, Allahü teâlâ da kıyâmet günü, onun bir sıkıntısını kaldırır.) [Buhârî]

(Allahü teâlânın, kullarına fâideli olmaları için, kendilerine özel ni'metler ihsân ettiği ba'zı insanlar vardır. Bu ni'metleri diğer insanlara dağıttıkları müddetçe, Allah onları, bu ni'metler içinde bulundurur. Eğer dağıtmaktan imtina eder, kaçarlarsa, bu ni'metleri onlardan alır, başkalarına verir.) [Taberânî]

(Bir kul, din kardeşine yardım ettiği müddetçe, Allah da, onun yardımcısı olur.) [Müslim]

Müslüman zengin, insaflı olmalı, evine yüksek kirâ istememelidir.

| BAŞA DÖN |