Her işte Allaha Güvenmek

Sual: Her işte Allaha güvenmek doğru mudur? Kısmet nedir?

CEVAP

Kur'an-ı kerimde mealen buyuruldu ki: (Allah size yardım ederse, kimse size galip gelemez? Size yardım etmezse, kimse yardım edemez? O hâlde, müminler Allaha tevekkül etsinler!) [Al-i İmran 160]

Kendine güvenmek, tevekkülün tersi ve tevekkülü bozan birşeydir. Bundan başka egoistliğe, kendini beğenmeye yol açar. Tevekkül, iş yapmayıp tembel oturmak değildir. Bir işe başlamak ve başlanan işi başarmak için tevekkül gerekir. Güç bir işi başaramamak korkusunu gidermek için de tevekkül gerekir. Nitekim Kur'an-i kerimde mealen buyuruluyor ki:  (Azmedip de bir işe başlayınca, Allahü teâlâya tevekkül et, Ona güven!) [Al-i İmran 159]

Bu ayet-i kerime tevekkül ile beraber çalışmayı ve çalışmada azmin de gerektiğini bildiriyor. Demek ki her müslüman çalışacak, azmedecek ve sonra da güvenecektir. Tevekkül, Allahü teâlânın emridir. Tevekkül bir zaaf değil, bir kuvvettir. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:

(Deveni bağla ve sonra Cenab-ı Hakka tevekkül et!) [İbni Asakir]

İslâm dini, insanlara daima çalışmak, aklını doğru kullanmak, her türlü yeniliği öğrenmek, muvaffak olmak için her türlü meşru çareye başvurmak gibi hususları emretmektedir.

[Bir büyük evliya zat buyuruyor ki, (Tevekkül, bir işte, dinen, ilmen, örfen her türlü tedbiri alıp, neticeye teslim olmaktır.)]

Bir müslüman ancak herhangi bir işte aklını kullandığı, her çareye başvurduğu ve son derece de çalıştığı hâlde, bir başarıya ulaşamazsa, üzülmemeli ve bu sonucun, Allahü teâlânın kendisi için münasib gördüğü bir husus olduğunu kabul ederek kaderine razı olmalıdır. Yoksa hiçbir şey yapmadan, çalışmadan, öğrenmeden ve bilmeden yan gelip yatarak beklemek, İslâmiyette yoktur. Böyle yapmak büyük günahtır.

Faydalı Şeyler

Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: (İnsana, ancak dünyada çalışarak [ihlas ile] yaptığı işler [ahirette] fayda verir.) [Necm 39]

İnsanlar, bazan her şeye başvurdukları ve çok çalıştıkları hâlde, istediklerine nail olamazlar. İşte o zaman, bu işte kendi ellerinde olmayan bir kudret bulunduğunu ve bu kudretin insanların yaşamaları ve muvaffakiyetleri üzerinde müessir olduğunu ve onlara yön verdiğini kabul ederler. İşte kısmet budur. Kısmet aynı zamanda büyük bir teselli kaynağıdır. (Ben vazifemi yaptım, fakat ne yapayım ki kısmetim bu imiş) diyen bir müslüman, bir işte başarısız olsa bile, ümitsizliğe kapılmaz ve büyük bir iç huzuru ile çalışmaya devam eder. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:

(Güçlükle beraber elbette bir kolaylık vardır. Öyleyse, bir işi bitirince diğerine teşebbüs et ve hacetini yalnız Rabbinden iste!) [İnşirah 5-8]

online casino

Yani başarısızlıktan ümitsizliğe düşmeyip çalışmaya devam etmelidir.

geri    tevekkül    ileri