Sevdiğini Vermek

Kur'an-ı kerimde buyuruluyor ki:

(Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe, iyilik ve hayra nail olamazsınız. Ne infak ederseniz, Allahü teâlâ, onu hakkıyla bilir ve mükâfatını verir.) [A.İmran 92]

online casino

İnfaktan maksat zekât diyenler oldu. (Sevdiğiniz maldan zekât vermedikçe saadete eremez, Cennete giremezsiniz. Cimrilikten ve mal sevgisinden temizlenmiş olmazsınız) dediler. İnfak edilen her şeyi Allahü teâlâ bilir, dünyada hakkını verir, ahirette de sevabını ve derecesini artırır. Ömer bin Abdülaziz hazretleri, yüklerle şeker alıp sadaka olarak dağıtırdı. Dediler ki:

- Niçin parasını değil de, şeker alıp sadaka ediyorsun?

Buyurdu ki:

- Bu şeker, bana paradan daha kıymetlidir, şekeri çok severim.

Ayet-i kerime nazil olunca, Hz. Ömer, en iyi cariyesini azad etmişti. Oğlu Hz. Abdullah da en iyi cariyesini azad etmişti. Kendisine dediler ki:

- Kıymetli cariyeyi niçin bıraktın?

Buyurdu ki:

- Bu ayeti işitince bıraktım. Kişi sevdiğini vermeyince sevdiğini elde edemez.

Harun Reşidin zevcesi Zübeyde, otuzbin altın harcetmiş, bir mushaf yazdırmıştı. Tamamlanıp da kendisine getirdikleri vakit bu ayet-i kerimeyi okuyunca, hemen mushafı kapayıp: "Alın bunu, hediye edin. Şu anda bu mushaftan daha çok sevdiğim bir şey yoktur." dedi.

Ayet-i kerime nazil olunca, Hz. Ebu Talha, en sevdiği malı olan bir bahçeyi Allah yolunda tasadduk etti. Zeyd bin Harise hazretleri de, Seyl adındaki atını tasadduk etti.

Hasan-ı Basri hazretleri buyurdu ki:

(Bir kimse sevdiği bir tek hurmayı bile Allah rızası için tasadduk ederse, bu ayetteki iyilik ve hayra mazhar olmuş olur.) buyurdu. (Tibyan)

 

geri    zekat    ileri