Osmanlı padişahları arasında, Fatih Sultan Mehmed ve onun oğlu Beyazıt Veli gibi, Abdülhamid Han gibi evliya padişahlar çok gelmiştir. Aşağıda okuyacağınız hadise, Evliya Çelebi'nin kaydettiğine göre, Sultan Beyazıt Veli'de vuku bulmuştur.
Hazreti Fatih'in oğlu Sultan Beyazıt, saltanatları zamanında vefatından yedi sene evveline kadar et yememişlerdi. Bir gün o kadar çok paça yemek istedi ki, artık dayanamayacak hale gelmişti. Kendisi ise nefsine harp ilân etmişti, muvaffak olmak için uğraşıyordu. En sonunda bir tabak sirkeli ve sarımsaklı paça getirilmesini emretti. Paça çorbası geldikten sonra da önüne koyup yemedi ve nefsine hitaben:
— Ey nefis! işte arzu ettiğin paça. önünde, istersen çık da ye! deyince hemen ağzından gelinciğe benzer, iki gözlıri de kör, bir mahlûk çıkarak tabağın kenarına geçti ve paçayı köpek kuduz gibi içip bitirdi. Tatmin olduktan, çorbayı bitirdikten sonra da, geldiği yere- geri dönmek maksadıyla Beyazıt veli'nin hırkasından yukarıya doğru tırmanmaya başladı. Beyazıt Veli hazretleri elinin tersiyle vurup yere düşürdü, yerde tortop hale gelen mahlûku göstererek şunu öldürün diye bağırdı. Oraya en yakın hizmetçi gençlerden birisi yetişip ayağı altına alarak öldürdü.
Hadiseyi zamanın şeyhülislâmı duyduğunda:
— Kâmil insan kemalata nefis sayesinde erişir. Nefis insan vücudunun bir direğidir. Bunu kefenleyip gömmek gerek, diye fetva verdi.
Aynı insan cenazesi gibi yıkayıp kefenlediler ve cenazesini kılıp defnettiler. Cenazede sanki padişahın cenazesi imiş gibi çok kalabalık cemaat vardı. Beyazıt Kubbesi yakınında bir yere defnedildi. Bundan dolayı halk Beyazıt Velî hazretleri için «iki kere ölüp cenazesi iki defa kılınan padişah» derlerdi.
* * *