Bir gölde iki kazla bir kurbağa yaşarlarmış. Pek iyi geçinip giderlermiş. Bir gün gölün suyu çekilmeye ve göl kurumaya başlamış. Bir başka göle gitmeyi düşünmüşler, fakat kurbağayı oraya nasıl götürelim diye düşünürlerken akıllarına şöyle bir şey gelmiş: Kazlar ayaklarına bir sopa alacaklar ve kurbağa o sopayı ağzı ile ısıracak hiç ağzını açmadan kazlarla havadan gideceklermiş. Düşündükleri gibi yapmışlar. Havadan giderken kurbağanın bu halini gören diğer arkadaşları aşağıdan gülmüşler ve onunla alay etmişler. Kurbağa buna cevap vereyim derken ağzını «vırak» diye açıverince kendini aşağıda bulmuş ve vakitsiz konuşmanın cezasını böyle çekmiş.
* * *