Yemen'in büyük İslâm alimlerinden Abdürrezzak efendi, camide ders veriyordu. O muhitin güzide alimlerinden olan Abdürrazzak efendiyi dinlemeye, onun ilminden istifade etmeye etraftan birçok alim de gelmiş, şevkle ders dinliyorlardı. Aynı mecliste Hızır aleyhisselâm da bulunmakta idi. Fakat bu feyizli ders esnasında adamın biri dersi dinlemediği gibi uyukluyordu.
Hızır aleyhisselâm, bu zata yaklaşarak dürttü ve:
— Ne uyukluyorsun ? Bu fırsatı değerlendirsene!, dedi.
Adam başını şöyle bir kaldırdı ve hiçbir şey söylemeden yine başını eğdi. Hızır Aleyhisselâm yine dürterek:
— Uyuma arkadaş! Bu fırsat her zaman ele geçmez, diye ikaz etti. Fakat adam yine başını kaldırıp baktıktan sonra aynı hale devam etti. Üçüncü defa Hızır Aleyhisselâm adamı rahatsız edince, adam artık konuşmaya başladı:
— Siz ilmi Abdürrazzak Efendi'den alıyorsunuz, biz ise Razzak'tan alıyoruz. Hem sen beni pek rahatsız edip durma. Senin Hızır olduğunu şu cemaata bir ilân edersem, yakanı bunların elinden biraz zor kurtarırsın, dedi ve başını eğip gözlerini tekrar yumdu.
Hızır Aleyhisselâm, bu duruma hayret etmişti :
— Ya Rabbi! Bana verdiğin listede bu şahsın ismi yok. Bu nasıl iştir? diye münacaatta bulunduğunda, Allahü Teâlâ Hazretleri kendisine şöyle ilhamda bulundu:
— «Ya Hızır!.. Sana verdiğim liste arasında beni sevenlerin ismi var. O ise benim sevdiğim bir kimsedir ki, onun ismi benim indimde mahfuzdur!»
* * *