Adamın biri Hadis rivayet eden bir raviden hadis öğrenmek için evine gitmişti. Ravi, gelen zata öğrenmek istedikleri hadisleri hep perde arkasından okudu ve başını perdeden dışarı çıkarmadı. Birkaç hadis öğrenen adam evden ayrılacağı zaman:
— Efendim Allah sizden razı olsun. Bu kadar hadis öğrendik ve çok istifade ettik. Lâkin yüzünüzü görmek nasip olmadı. Perdeyi aralayıp da bize yüzünüzü göstermeyecek misiniz? diyerek görmek istediğini söyledi.
Ravî:
— Haklisiniz ama, ben sizinle görüşmeğe ve müsafaha etmeye utanırım, diye cevap verince adamın hayreti daha da ziyadeleşmişti.
Sebebini sorup meseleyi öğrenmek istedi. Perde arkasından konuşan zat, hâdiseyi şöyle anlattı:
— Bir müddet evvel imamdan evvel rükû ve secdeye varan ve imamdan evvel başını rükû' ve secdeden kaldıran kimsenin başı, yarın ahirette eşşek başı olacak, hadis-i şerifini okudum. O zaman kendi kendime bu kadar basit bir sebepten böyle ağır ceza verilir mi, eşşek başı olmak ne ağır bir şeydir, diye aklımdan geçirdim, işte o anda başım eşşek başı gibi oluverdi. Ben de bu halimle insanların huzuruna çıkmaktan hâyâ ediyorum ve gelenlerle perde arkasından konuşuyorum, der ve başını perdenin aralığından çıkarır ki, adam ne görsün hakikaten adamın başı eşşek başı gibi olmuş.
Bir hadis-i şerifin meali hakkında en küçük bir tereddüt halinde ceza böyle olur ve dünyada verilirse, biz düşünelim artık halimizi...
* * *