Avrupalıların Muhteşem Süleyman adını verdikleri Kanunî Sultan Süleyman, 250 bin askeriyle Mohaç muharebesine çıkmıştı. 250 bin asker günlerce Avrupa ortalarında yol alırken çeşitli bağ ve bahçelerden de geçiyor ve Osmanlı Türk askerinin geldiğini gören köylüler evlerini ve tarlalarını bırakarak dağa kaçıyorlardı. Çünkü onlara göre, düşman girdiği yerde canlı bir insan bırakmaz, ya esir alır ya öldürürdü.
Meşhur Avusturyalı tarihçi Hammer'in yazdıklarına göre, yemyeşil bağ ve bahçelerini olduğu gibi bırakıp dağa kaçan Macarlar, artık her şeylerinden vazgeçmişler ve canlarını kurtardıklarına seviniyorlardı. Onlar, 250 bin-askerin geçtiği bağdan hayır beklemezken, ordu geçip gittikten sonra gelip tarlalarını gezdiklerinde hakikaten tarlalarındaki üzümlerin yendiğini, fakat her salkımın yerine bir liranın bağlanmış olduğunu hayretler içinde gördüler. Beklemedikleri bu manzara ile karşılaşan Macarlar, sanki Osmanlıların tarlalarından geçmesine sevinmişlerdi. Çünkü Osmanlı ordusu o zaferlere îmanları ile erişiyorlar, îmanları ise onlara kul hakkına tecavüze asla müsaade etmiyordu.
İşte bugün birçok kendini bilmezin emperyalist olarak tavsif ettiği Osmanlı, her yere insanlık, adalet ve medeniyet götürmüş, onlardan aldığının belki de on mislini vermiştir.
* * *