Beyazıd-ı Bestamî Hazretleri 70. haccını ifa ediyordu. Arafat'a çıktığı zaman, insanların bir kuyu başına toplanmış su alabilmek için uğraştıklarını gördü. Kendisi de kuyunun başına vardığında baktı ki, bir köpek susuzluktan bitap düşmüş, çaresiz bir halde solumakta. Beyazıd-ı Bestamî Hazretlerine bu köpeği sulaması için ilâhî bir ilham geldi. O da kuyunun başına varıp hacılardan köpeği kim sularsa 69 haccının sevabını vereceğini ilân edip, bir miktar su vermelerini istedi. Amma kimse O'nun bu teklifine iltifat etmiyordu. Bu sefer Beyazıd-ı Bestamî 70 haccının da sevabını vereceğini ilân edip biraz su vermelerini isteyince, hacıların içinden birisi zorlukla aldığı suyu verdi.
Beyâzıd-ı Bestamî Hazretleri, suyu köpeğin önüne koyup içmesini beklemeye başladığı bir anda; içinden: «Ben ne yaptım, hiç bir köpek için yetmiş hacc sevabı verilir mi?» diye geçirdi. Bütün içtiyakıyla suyu içmeye koşan köpek bu hal üzerine gerisin geriye dönüp suyu içmekten vazgeçti. Beyazıd-ı Bestamî Hazretleri anlamıştı hata ettiğini... Allah tarafından şu hitab-ı izzet geldi:
— «Ey kulum Beyazıd! Sen yetmiş hacc sevabı vererek, hayır yaptım sanıyorsun. Halbuki, görüyor musun senin hayrını köpek bile kabul etmedi.»
Beyazıd-ı Bestamî Hazretleri, Cenab-ı Allah'tan günahının affı için yalvarmaya ve göz yaşı dökmeye başladı. Kızgın kumların üzerinde perişan bir halde kalan Beyazıd'ın hatasını, Cenab-ı Allah affetti ve köpek de ondan sonra, ancak kendisi için konan suyu içip rahata kavuştu.
* * *