İşlerin yaratılması ve kader
Sual: İşlerin yaratılması ve kader hususunda bilgi verir misiniz?
CEVAP
Kader, Allahü teâlânın, olacak şeyleri ezelde bilmesidir. Kaza, kaderde bulunan şeyleri, zamanı gelince yaratmasıdır. Kaderin iyisi, kötüsü, tatlısı, acısı, hep Allahü teâlâdandır. İmam-ı Rabbanî hazretleri buyuruyor ki:
İman-küfür, hayr-şer, hidayet-dalalet, taat-günah, Hak teâlânın yaratması olup, hepsi de Onun takdir ve iradesiyledir. Hak teâlâ sevabı ve günahı kulların ameline bağlı kılmıştır. İnsanı iradesine bırakmış, azabı ve sevabı, iradenin sarfına bağlı kılmıştır ki, buna kesb denir. Kesb, kuldan; yaratmak, Allahü teâlâdandır. İmam-ı a'zam hazretleri, İmam-ı Cafer-i Sadık hazretlerine sordu:
- Allahü teâlâ, insanların istekli işlerini, onların arzusuna bırakmış mıdır?
- Allahü teâlâ, rübubiyetini, [yaratmayı] aciz kullara bırakmaz.
- İnsana, işleri zor ile mi yaptırıyor?
- Allahü teâlâ adildir, zorla günah işletip, sonra da cehenneme sokmak, adaletine yakışmaz.
- O hâlde, insanların, istekli hareketini kim yapıyor?
- İşleri ne insanların arzusuna bırakmış, ne de kimseyi, o işleri yapmaya mecbur bırakmıştır. İkisi arası olagelmektedir. Yaratmayı kullarına bırakmadığı gibi, zor ile de yaptırmaz.
[Kur'an-ı kerimde de, (Rabbin, kendi istediğini yaratır. Yalnız O ihtiyar eder, seçer. Onların irade ve ihtiyarları [seçim hakkı] yoktur) buyuruluyor. (Kasas 68)]
Mu'tezile kadere inanmadı. Kader, bir insanın bir işi kendi ihtiyarı ile yapıp yapmayacağını, Allahü teâlânın, önceden bilmesi demektir ki, insanda ihtiyarın bulunduğunu göstermektedir. Allahü teâlânın yaratacağı şeyleri ezelde bilmesi, irade sıfatını yok etmediği gibi, kullarının yapacağı şeyleri de ezelde bilmesi, kulların irade ve ihtiyar sahibi olmalarına mani değildir. (Mek. Rabbanî)
Mu'tezileden Abdülcebbar Hemedani, Ehl-i sünnet âlimlerinden Ebu İshak İsferaini'ye sordu:
- Allah, kötülüğü, günahı istemez ve yaratmaz. Bunları şeytan yaratmıyor mu?
- Hayrı da, şerri de, her şeyi Allahü teâlâ yaratır. Onun mülkünde yalnız Onun dilediği var olur. Başkası bir şey yaratamaz.
- Allah kendine isyan edilmesini diler mi?
- Allahü teâlâ, küfrü ve günahları dilemese ve yaratmasa, kullar güç ile, zor ile, Ona isyan edebilir mi? Kullar, irade-i cüziyeleri ile küfür, günah, kötülük yapmak ister. Hak teâlâ da dilerse, onların istediğini yaratır.
- Allahü teâlâ bir kimseye hidayet dilemese, onun küfür, kötülük yapmasını takdir edip yaratsa, buna iyilik mi etmiş olur, yoksa kötülük mü?
- Kulun hakkını vermeyi dilemezse, kötülük olur. Kendi hakkını almayı dilemezse kötülük olmaz. Küfrü dilemesine gelince, Hak teâlâ âlimdir, ilerde olacak her şeyi bilir. Hakimdir, her şeyin en iyisini yapar. Dilediği kuluna hidayet ihsan eder. Kur'an-ı kerimde (Dilediklerini sapık yolda bırakır. Dilediklerine de, hidayet eder, onlara doğru yolu gösterir.) [Fâtır 8] buyuruluyor. Allahü teâlâ, iyiliği ve kötülüğü, kulların irade etmesi, dilemesi ile yaratır. Kulun iradesi yaratmaya sebeptir. Müminler, irade-i cüziyeleri ile imanı ve itaatı dileyince, Allahü teâlâ da, diler ve yaratır. Kâfir, küfrü ve fâsık, günahı dileyince, O da irade ederse, yaratır. Yalnız kulun dilemesi ile bir şey var olmaz. O da dileyince var olur. Allahü teâlâ dilemedikçe, bir sinek, kanadını kımıldatamaz. İnsanların yaptıkları bütün iyilikler ve kötülükler, hep Onun dilemesi ile oluyor. Kullar bir şey yapmak irade edince, O irade etmezse o iş olmaz. Var olmasını dilemediği şey, var olmaz. Var olursa, gücü yetmemek olur. Allahü teâlânın her şeye gücü yeter.