Sual: Bir kimse, Allaha, âhıret gününe inansa, Peygamberlerden sadece birine inanmasa kâfir olur mu? Cennete girmek için sadece Allaha inanmak kâfi mi?
Elbette kâfir olur. Çünkü Allahü teâlâ, kendisine inanmaktan başka, âhıret gününe, [ölüme, öldükten sonra dirilmeye, Cennete, Cehenneme, hesâba, mîzâna] meleklere, [Allahü teâlânın gönderdiği] kitaplara, [bütün] peygamberlere inanmak gerektiğini bildirmiştir. (Bekara 177)
Kur’ân-ı kerîmde buyuruluyor ki:
(Onlar, sana ve senden önce indirilen kitap ve peygamberlere ve âhıret gününe îmân ederler.) [Bekara 4]
(Allahın emri mutlaka yerine gelecek, yazılmış bir kaderdir.) [Ahzab 38]
(Kendilerine bir iyilik dokunsa, “Bu Allahtan” derler; başlarına bir kötülük gelince de “Bu senin yüzünden” derler. “Hepsi Allahtandır” de!) [Nisâ 78]
Peygamber efendimiz, Kur’ân-ı kerîmdeki îmânla ilgili âyetleri açıklayıp îmânı şöyle târif etmiştir:
(Îmân; Allaha, meleklere, kitaplara, peygamberlere, âhıret gününe, ölüme, öldükten sonra dirilmeye, Cennete, Cehenneme, hesâba, mîzâna, kadere, hayrın ve şerrin Allahtan olduğuna inanmaktır.) [Nesâî]
Amentü’deki altı esastan birini inkâr eden kâfir olur. Sadece Allaha inandım demek kâfi değildir. (Hıristiyanlar da Allaha inanıyor. Onlara kâfir denmez) demek yanlıştır. Bizim peygamberimiz dâhil bütün peygamberlere inanmaları gerekir.
Yahûdîler, Hz. Îsâ’ya, Hıristiyanlar da, Muhammed aleyhisselâma inanmadıkları için kâfir oldular. Bir müslüman da, Amentü’de bildirilen altı husûstan birini, meselâ kaderi inkâr etse, mürted yanî kâfir olur, bütün iyi amelleri yok olur. (R.Muhtâr)
Cenâb-ı Hak buyuruyor ki:
(Onlardan kimi, ona [Muhammed aleyhisselâma] îmân etti, kimi de, ondan yüz çevirdi. Bunlara da çılgın ateşli Cehennem yetti. Âyetlerimizi inkâr ederek kâfir olanları elbette ateşe atacağız.) [Nisâ 55-56]
Bekara sûresinin 62. âyet-i kerîmesinde, diğer peygamberlere, onların zamanlarında îmân edenlerin, o zamanki Yahûdî ve Hıristiyanların Cennete gideceği bildirilmektedir. Buna bugünkü Yahûdî ve Hıristiyanların da dâhil olduğunu söylemek, Kur’ân-ı kerîme iftirâdır. Önceki peygamberlerin dinlerinde şarap harâm değildi. Bir kâfir, müslüman olduktan sonra, şaraba helâl dese, tekrar kâfir olur. Dînimiz gayrı müslimlere selâm vermeyi bile câiz görmez. Hadîs-i şerîfte (Yahûdî ve Hıristiyanlara selâm vermeyin) buyuruldu. (Müslim)