Âlimlere uyan doğruyu bulur

Âlimin kıymetini bilmeyenler (Âlim de insandır, o da yanılır. Kur'an var iken âlime ne lüzum var) diyenler olduğu gibi, (Kuran varken peygambere de ihtiyaç yoktur) diyenler çıkmıştır.

Kur'an-ı kerimi herkes kolayca anlasa idi, Peygambere ihtiyaç kalmazdı. Hadis-i şerifler, Kur'an-ı kerimin açıklaması mahiyetindedir. Hakiki âlimler de, hadis-i şerifleri açıklamışlardır. Arapça bilen herkese âlim denmez. Hakiki âlim, Kur'an-ı kerimi, hadis-i şerifleri açıklayan yetkili, yüksek insandır. Sünneti, bid'ati bilir. Hakkı bâtıldan ayırır. Selef-i salihin itikadındadır. Yani Ehl-i sünnet vel cemaat itikadındadır.

Çok ilmi olduğu hâlde, hakkı bâtıldan ayıramayan, hakiki âlim değildir. 72 sapık fırkanın önderleri de derin âlim idi, hakkı bâtıldan ayıramadıkları, Ehl-i sünnetten ayrıldıkları için dalalete düşmüşlerdir. Mesela Vasıl bin Ata, Hasan Basri hazretlerinin talebesi iken, hocasına itiraz edip, Ehl-i sünnetten ayrılarak Mutezile fırkasını kurdu. İbni Teymiyyenin de ilmi çok idi. Selef-i salihinin yani Ehl-i sünnet âlimlerinin sözbirliğinden ayrıldı. Necdi fırkasının kurulmasına sebep oldu. Bugünkü mezhepsizlerin de önderi durumundadır.

Şu hâlde, âlim çok bilen değil, hakkı bâtıldan ayıran Ehl-i sünnet itikadındaki kimsedir. Kur'an-ı kerimde ve hadis-i şeriflerde övülen âlimler böyle kimselerdir. Bunların sözleri senettir. Bunlar peygamberlerin varisleri, vekilleridir. İctihadlarında isabet etmeseler de yine sevap alırlar. Bunlara tabi olanlar da kurtulur.

Ehl-i sünnet âlimleri çok yüksek insanlardır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Âlimin âlim olmayana üstünlüğü, peygamberin ümmetine üstünlüğü gibidir.) [Hatib]

(Âlimin abide üstünlüğü, dolunayın, yıldızlara olan parlaklığı gibidir.) [Ebu Nuaym]

(Âlim, abidden yetmiş derece üstündür. Bid'at ortaya çıkınca âlim, halkı ikaz eder. Abid bid'atten habersiz, ibâdetle meşgul olur. Bu bakımdan da âlim, abidden kıymetlidir.) [Deylemî]

(Âlimlerin mürekkebi, şehidlerin kanı ile tartılır, âlimlerin mürekkebi, ağır gelir.) [İ.Neccar]

(Allahü teâlâ, âlimleri almak suretiyle ilmi ortadan kaldırır. Âlim kalmayınca da, cahiller bilmeden yanlış fetva verir, hem kendilerini, hem de başkalarını sapıtırlar.) [Buharî]

(Âlim, Allahın emin olduğu, güvendiği kimsedir.) [Deylemî]

(Âlimler, yeryüzünün kandilleri, peygamberlerin halifeleri, benim ve diğer peygamberlerin varisleridir.)  [Ebu Nuaym]

(Âlim ölünce, denizdeki balıklar bile, kıyamete kadar ona istiğfar eder) [Deylemî]

(Kıyamette abide Cennete gir, âlime ise halka şefaat için bekle! denir.) [İ Maverdi]

(Âlimlere tabi olun! Onlar, dünyanın ışığıdır.) [Deylemî]

(Âlimler [ebedi saadet yolunu gösteren] birer kılavuzdur, rehberdir.) [İ.Neccar]

geri    mezhep    ileri