Gizli Sırlar

Muhammed Masum-i Faruki hazretleri buyuruyor ki:

(Üstünlüklerin hepsi Peygamberlik kaynağından alınmıştır. Fakat herkesin bu kaynaktan istifadesi, kabiliyetine göredir. Resulullah efendimiz, herkese istidadına göre, (Kur'an-ı kerimin manevî sırlarını açıklardı. [(Buharî)deki] hadis-i şerifte, (Herkese aklına, anlayışına göre söyleyin, [dinin hükmünü] inkar ettirecek şekilde söylemeyin ki, Allahı ve Resulünü yalanlamasınlar) buyuruldu. Birgün Peygamber efendimiz, Hz. Ebu Bekre, Kur'an-ı kerimin ince marifetlerini onun seviyesine göre anlatıyordu. Yanlarına Hz. Ömer gelince, konuşma uslubunu ve bildirdiği sırları onun da anlıyacağı şekilde değiştirdi. Sonra Hz. Osman ve daha sonra da Hz. Ali geldi. Konuşmasını hepsinin anlıyacağı şekilde değiştirdi. Her defasında değişik şekilde anlatması, oraya gelen zatların yaratılış ve istidatlarının farklı oluşlarındandı.) [Mekt.Masumiyye 59]

Hadis-i şeriflerde, (Benden sonra peygamber gelseydi, Ömer peygamber olurdu.), (Osmanın şefaati ile, Cehennemlik yetmiş bin kişi, sorgusuz Cennete girecek.) ve (Ben ilmin şehriyim, Ali de kapısıdır.) buyuruldu. Her üçü de bu derece üstün olduğu ve Arabiyi çok iyi bildiği hâlde, Kur'an-ı kerimi değil, tefsirini bile anlıyamadılar. Çünkü Resulullah, herkesin seviyesine göre konuşurdu. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Biz peygamberler, herkese, seviyesine göre muamele etmek ve anlayışına göre konuşmakla emrolunduk.) [İ. Gazalî]

(Aklın alamıyacağı şeyi söylemek, bazan fitneye sebep olur.) [İ. Asakir] 

geri    mezhep    ileri