Kur’an-ı kerim ve nesh

Sual: Allahın, koyduğu bir hükmü, daha sonra değiştirmesi, akla uygun mudur? Yani dinimizde nesh denilen şey var mıdır?

CEVAP

Dinimizde nesh vardır. Neshin mahiyetini bilmeden, Allah koyduğu hükmü neden değiştiriyor denmez. Allahü teâlânın gönderdiği bütün dinlerde, iman bilgileri aynı idi. Her dinde Allahın var ve bir olduğu, cennet, cehennem ve ahiret hayatı bildiriliyordu. Bunlarda değişiklik olmaz. Hindistan ulemasından Rahmetullah efendi diyor ki:

Nesh, peygamber kıssaları ile cennet ve cehennemden haber veren ayetlerde olmaz. Yalnız, emir ve yasakların bazılarında olur. Nesh; bazı emir ve yasakları değiştirmek demek değildir. Bunların yürürlük zamanlarının bittiğini haber vermek demektir. Kur’an-ı kerim, Tevrat ve İncil’i nesh etmiş, yürürlükten kaldırmıştır. (Beyan-ül-hak)

İslâmiyetin emir ve yasakları tedricî olarak bildirilmiştir. Mesela Kur’an-ı kerimde, önce içkinin büyük günahı yanında, bazı faydalarının da bulunduğu, fakat günahının faydasından büyük olduğu bildirilmişti. (Bekara 219)

Daha sonra, içkiden uzak duranın kurtulacağı, şeytanın içki yolu ile, düşmanlık ve kin sokacağı, Allahı anmaktan ve namazdan alıkoyacağı bildirilerek vazgeçilmesi emredilmektedir. (Maide 90, 91)

 

Neshin faydaları vardır

Müslümanların dinî vazifelerini daha kolay bir şekle sokmak için, nesh olmuştur. Nitekim Allahü teâlâ mealen buyuruyor ki:

(Biz, daha iyisini veya onun gibisini getirmeden bir ayeti neshetmez veya unutturmayız.) [Bekara 106]

Nesh hadis-i şerifle de yapılsa, yine Allahü teâlânın emri ile yapılmıştır. Çünkü Resulullahın dine ait sözlerinin vahiy mahsulü olduğu, Kur’an-ı kerimde şöyle bildirilmektedir:

(O, [Resul] kendi arzusuna göre konuşmaz. Onun sözü kendisine gelen vahiyden başka bir şey değildir.) [Necm 4, 5]

Yunus suresinin, (Ya bize bundan başka bir Kur’an getir, yahut onu değiştir diyenlere, de ki, Onu kendiliğimden değiştiremem) mealindeki 15. ayet-i kerimesi Neshin olabileceğini göstermektedir.

 

Neshin çeşitleri  şunlardır:

1- Ayetin, ayet ile neshi:

Bekara suresinin 180. ayetinde, ölüm hastasının ana, baba ve yakınları için vasiyette bulunması emredilmişti. Nisa suresinin 11. ayetinde, herkesin ne kadar miras alacağı bildirilmiş ve böylece vasiyet şartı kaldırılmıştır. Nisa suresinin, (Yeminlerinizin bağladığı kimselere de hisselerini veriniz) mealindeki 33. ayetine göre, akraba olmıyan iki kişi yeminleşir ve biri diğerine mirasçı olurdu. Fakat Enfâl suresinin, (Allahın kitabına göre yakın akrabalar birbirine [vâris olmaya] daha uygundur) mealindeki 75. ayeti ile neshedilmiştir. (Ebu Davud)

Nur suresinin, (Zina eden erkek, ancak zina eden veya müşrik [dinsiz, putperest] olan bir kadınla evlenebilir; zina eden kadınla da ancak zina eden veya müşrik [kâfir] olan erkek evlenir. Bu, müminlere haram kılınmıştır) mealindeki 3. ayet-i kerimesi, Nisa suresi 3. ve Nur suresi 32. ayetleri ile ve [İbni Mâce’nin bildirdiği] (Önceki haram olan zina, helâl olan nikâhı haram kılamaz) mealindeki hadis-i şerif ile de nesh edilmiştir.

2- Ayet-i kerimenin, sünnet ile neshi:

Bekara suresinin 180. ayetinin, [Buhârî’deki] (Vârise vasiyet yoktur) hadis-i şerifi ile neshedildiği de bildirilmiştir.

Kur’an-ı kerimde zekât verilmesi bildirilen 8 sınıftan biri de (Müellefe-i kulub) denilen kimseler olup, kalblerine iman yerleştirilmesi istenilen veya kötülükleri önlenmek istenilen bazı kâfirler ve yeni iman etmiş olan bazı zayıf müslümanlar idi. Hz. Ebu Bekir zamanında, Beyt-ül-mal emini olan Hz. Ömer, [Kütüb-i sittenin hepsinde bulunan] (Zekâtı müslümanların zenginlerinden al, fakirlerine ver) mealindeki Muaz hadisini bildirip, (Müellefe-i kulub’a zekât verilmesini Resulullah nesh etti) dedi. Eshab-ı kiramın hepsi, bunu kabul etti. Nesh edilmiş olduğuna ve artık bunlara zekât verilmemesi için icma hâsıl oldu. (R. Muhtar)

3- Sünnetin, ayet-i kerime ile neshi:

Peygamber efendimiz, Beyt-ül-makdis’e doğru namaz kılarken, Bekara suresinin, (Yüzünü artık Mescid-i Haram tarafına çevir) mealindeki 144. ayeti ile neshedilip, kıble Kâbe olmuştur.

4- Sünnetin sünnet ile neshi:

Resulullah da, (Kur’an-ı kerim ayetlerinin birbirini nesh etmesi gibi, benim hadislerim de birbirini nesh eder) buyurdu. (Deylemî)

Bir hadis-i şerif meali şöyledir:

(Kabirleri ziyaret etmenizi yasak etmiştim, bundan sonra ziyaret edin!) [İ. Mace]

geri    mezhep    ileri