Hakkı Kabul Etmek
Sual: Münakaşa ettiğim arkadaşın haklı olduğunu anlıyorum. Fakat yenilgiyi kabul etmemek için, hayır öyle değildir diyorum. Bunun mahzuru nedir?
CEVAP
Doğru olan birşeyi kabul etmemeye inat denir. İnat, karşımızdakini aşağı görmek, ondan nefret etmek, ona düşmanlık beslemek, hased etmek gibi sebeplerden meydana gelir. Hakkı, düşmanımız da söylese kabul etmeliyiz. Hakkı kabul edememek kibirdendir. Kibir ise büyük günahtır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Allahü teâlânın en sevmediği kimse, hakkı kabul etmekte inat edendir.)
Mümin kibirli olmaz, fakat vekar sahibi olur. Vekarlı kimse, dünya işlerinde kolaylık gösterir. Din işlerinde sağlam olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Mümin vekarlı ve yumuşak olur.)
Allahü teâlâ, kullarına gönderdiği kitapların hepsinde, kibri ve gururlanmayı kötülemiş ve yasak etmiştir. Mesela, Kur'an-ı kerimde buyuruluyor ki:
(Allahü teâlâ, kibirli olanları elbette sevmez!) [Nahl 23]
Havariler, İsa aleyhisselama sordu:
- Ey Allahın Peygamberi! İçimizde hangimiz büyük, hangimiz küçüktür?
İsa aleyhisselam buyurdu ki:
- En büyüğünüz, en küçüktür. En küçüğünüz de, en büyüktür.
Böylece, kendini büyük gören küçüktür. Kendini küçük gören büyüktür demiş oldu. Peygamberlerin sonuncusu ve hepsinin en üstünü olan Muhammed aleyhisselam da birçok hadis-i şeriflerinde, kibirli olanları kötülemiş, alçak gönüllü olanları övmüştür. Mesela bir hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Allah rızası için tevazu edeni, yani kendini, müslümanlardan üstün görmeyeni, Allahü teâlâ yükseltir.) [Bezzar]
Hakkı Kabul Etmek
Sual: Münakaşa ettiğim arkadaşın haklı olduğunu anlıyorum. Fakat yenilgiyi kabul etmemek için, hayır öyle değildir diyorum. Bunun mahzuru nedir?
Doğru olan birşeyi kabul etmemeye inat denir. İnat, karşımızdakini aşağı görmek, ondan nefret etmek, ona düşmanlık beslemek, hased etmek gibi sebeplerden meydana gelir. Hakkı, düşmanımız da söylese kabul etmeliyiz. Hakkı kabul edememek kibirdendir. Kibir ise büyük günahtır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allahın en sevmediği kimse, hakkı kabul etmekte inat edendir.) [Buharî]
(Hakkı küçük görmek kibirdendir.) [İ.Gazali]
Mümin kibirli olmaz; fakat vekar sahibi olur. Vekarlı kimse, dünya işlerinde kolaylık gösterir. Din işlerinde sağlam olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Mümin vekarlı ve yumuşak olur.) [Beyhekî]
Hiç kimse ile münakaşa etmemeliyiz!
(Allah, mücadelede ısrar edeni sevmez.) [Buharî]
(Haklı iken, münakaşayı terkedene, Cennetin ortasında bir köşk verilir.) [Taberânî]
(Mücadelede ısrar edenler hariç, hiç kimse, hidayete kavuştuktan sonra sapıtmaz.) [Beyhekî]
(Haklı da olsa, münakaşayı terketmiyen, hakiki imana kavuşamaz.) [İbni Ebiddünya]
Münakaşa, dostların azalmasına, hasımların çoğalmasına sebep olur. Hasan-ı Basri hz. buyurdu ki: (Bin kişinin dostluğuna, bir kişinin düşmanlığını satın alma!)
Münakaşa, kendisinin akıl, fazilet ve ilimde üstünlüğünü isbata çalışmaktır. Bu ise karşıdakini cehalet ve ahmaklıkla itham etmek demektir. Bu düpedüz düşmanlıktır. Kendini karşısındakinden üstün görmek ise kibirdir. Mahzurludur. Münakaşa her yönden mahzurludur. Münakaşa güzel ahlâkın zıddıdır. Hâlbuki müslüman güzel ahlâklı olmalıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Mallarınızla herkesi memnun edemezsiniz. Güler yüz ve tatlı dil ile, güzel ahlâkla memnun etmeye çalışınız!) [Hakim]
İyi, kötü, herkese, güler yüz göstermeli, fitne çıkarmamalı, düşman kazanmamalıdır! Hafız-ı Şirazinin, (Dostlara doğru söylemeli, düşmanları güler yüzle ve tatlı dil ile idare etmelidir) sözüne uymalıdır. Af dileyeni affetmelidir! Herkese karşı iyi huylu olmalıdır! Kimsenin sözüne karşı gelmemelidir! Herkese yumuşak söylemeli, sert söylememelidir!