Hz. Eyyub ve sabrı

Sual: Hz. Eyyubün, hastalanıp çeşitli belâya maruz kalmasının sebebi nedir?

CEVAP

Eyyub aleyhisselam, namaza durduğu zaman, dünya ile alakasını tamamen keser, Hak teâlâdan başka bir şey düşünmezdi. Hak teâlâ, onun ibâdet ve taattaki sabrını övünce, yerde ve gökte bulunan bütün melekler, ziyaretine geldiler. şeytan, Eyyub aleyhisselamı kıskanarak Hak teâlâya niyazda bulundu.

- Ya Rab, bu kuluna ne izzet verdin de melekler onu ziyarete geliyor?

- Eyyub benim sabırlı kulumdur. Sabırlı kullarıma böyle ikramlar da azdır.

- Ya Rab, onun sabırlı olup olmadığı benim tecrübeme bağlıdır. İzin ver de, ben onu bir tecrübe edeyim!

- Ey melun haydi tecrübe et!

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Şüphe edilen altın, ateşle muayene edildiği gibi, insanlar da dert ile, belâ ile imtihan olur.) [Taberânî]

Şeytan, izin üzerine, Eyyub aleyhisselamın yanına gitti. Sabrını taşırıp yoldan çıkarmak için önce malına el uzattı. Dağda otlıyan bütün davarlarını [koyun ve keçilerini] öldürüp Eyyub aleyhisselamın yanına geldi. Onu secdede bulup dedi ki:

- Ya Eyyub, sen hâlâ ibâdetle meşgulsün. Hâlbuki Rabbin sana hışmetti. Bütün davarlarını kırıp geçirdi. Ona hâlâ ibâdet mi ediyorsun?

Hz. Eyyub namazını bitirip selam verdikten sonra buyurdu ki:

- Davarların hepsinin helak olduğunu söylüyorsun. Onlarla benim ne alakam vardır? Ben sadece aciz bir kulum, köleyim. Kölenin nesi olur? Bütün mal-mülk efendinindir. Efendi, kendi davarlarını helak etmişse, bana ne? Ben kulum, kulluğumu bilirim.

Sonra, tekrar ibâdete başlayınca, şeytan perişan oldu. Bu sefer de evladlarına el attı. On çocuğunun hepsini öldürüp tekrar Eyyub aleyhisselamın yanına geldi. Dedi ki:

- Ya Eyyub yaptığın ibâdetlerin Hak katında bir sineğin kanadı kadar kıymeti yoktur. Rabbin sana gazab etti. Bütün çocuklarını öldürdü.

- Çocuklarımın benimle ne ilgisi var? Yaratan, can veren, yaşatan, öldüren Odur. Hüküm yalnız kahhar olan Allahü teâlânındır.

Tekrar namaza durdu. Şeytan, umduğunu bulamayınca çok üzüldü. Hak teâlâya niyaz etti:

- Ya Rab, Eyyub kulunu çok sabırlı buldum. Mallarını ve evladlarını helak ettiğim hâlde gönlünü senden alamadım. Müsaade buyur da bir de gidip elimi Eyyubün vücuduna süreyim, onu hastalandırayım! Bakalım bu sefer sabredebilecek midir?

- Haydi git, bildiğini yap!

Şeytan, Eyyub aleyhisselam secdede iken, burnundan üfledi. Bütün vücudu eridi. Zehirli yılan sokmuş gibi oldu. Her tarafı yara oldu. Buna rağmen bir defa inleyip sızlamadı. Şeytan bir doktor şeklinde gelip, (Bir sıkıntın varsa söyle, hemen tedavi edeyim) dedi. Fakat sıkıntısını belli etmedi, halinden şikayet etmedi. Yedi yıl, hasta yattı. Yine de gücünün yettiği nisbette Rabbine ibâdet ederdi.

Kur'an-ı kerimde buyuruldu ki:

(Kimi çeşitli nimete kavuşunca, Allahı anmaktan yüz çevirir. [Hastalık, fakirlik gibi] bir şer dokununca da [Allahın rahmetinden] ümidini keser.) [İsra 83]

Eyyub aleyhisselam Allahü teâlâdan ümidini kesmeyip sabrederek imtihandan başarıyla çıkınca, bütün malı ve evladı tekrar kendisine verildi. Allahü teâlâ, sabredenlerle beraberdir. Onun kaza ve kaderine sabredenler sonsuz nimetlere kavuşur. Kur'an-ı kerimde buyuruldu ki:

(Sabredenlere, mükâfatlar hesapsız verilecektir.) [Zümer 10]

Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:

(Allahü teâlâ buyurdu ki: "Kimin, bedenine, evladına veya malına bir musibet gelir de o da sabr-ı cemil gösterirse [güzel sabrederse], Kıyamette ona hesap sormaya hayâ ederim.) [Hakim]

Eyyub aleyhisselam, afiyete, mal ve evladlarına kavuşunca, o gece seher vaktinde bir ah çekerek ağladı. Sebebini suâl ettiler. Buyurdu ki:

online casino

(Her gece seher vaktinde "Ey hastamız nasılsın?" diye bir ses duyardım. Şimdi o vakit geldi. Bir ses işitmediğim için ağlıyorum.) [R. Nasıhin]

geri    islamahlakı    ileri