İnsanları sevindirmek
Sual: İnsanlara herhangi bir şekilde yardım etmenin dindeki yeri nedir?
İnsanları herhangi bir şekilde sevindirmek büyük sevabdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, bazılarına dünyada çok nimet vermiştir. Bunları, kullarına faydalı olmak için yaratmıştır. Bu nimetleri Allahü teâlânın kullarına ulaştırırlarsa, nimetleri azalmaz, ulaştırmazlarsa, Allahü teâlâ da, nimetlerini bunlardan alır, başkalarına verir.) [Tebarani]
(Din kardeşinin bir işini yapana binlerce melek duâ eder. O işi yapmaya giderken, her adımı için bir günahı affolur ve kendisine kıyamette nimetler verilir.) [İbni Mace]
(Din kardeşinin bir işini yapmak için gidenin, her adımında 70 günahı affedilir ve 70 sevab verilir. O iş bitene kadar, böyle devam eder. İşi yapılınca, bütün günahları affedilir. O işi yaparken ölürse, sorgusuz, hesapsız Cennete gider.) [İbni Ebiddünya]
(Bir kimse, din kardeşinin rahata kavuşması veya sıkıntıdan kurtulması için hükümet adamlarına gidip uğraşırsa, kıyamette sırat köprüsünden, çok kişinin ayaklarının kaydığı zaman, Allah, onun süratle geçmesi için yardım eder.) [Taberânî]
(Müslüman kardeşini sevindirmek mağfirete sebep olur.) [Taberânî]
(Allahü teâlânın en sevdiği iş, elbise vererek veya doyurarak veya başka bir ihtiyacını karşılıyarak, bir mümini sevindirmektir.) [Taberânî]
(Farzlardan sonra en kıymetli amel, müslüman kardeşini sevindirmektir.) [Taberânî]
(Bir müslümanın sıkıntısını giderene, Allahü teâlâ iki nur verir. Bu iki nurla Sıratta o kadar çok kimse aydınlanır ki sayısını ancak Allah bilir.) [Taberânî]
(Duâm kabul, kederinin yok olmasını istiyen, darda kalanı ferahlandırsın!) [İbni Ebiddünya]
(Kim, arkadaşının ihtiyacını görürse, Allah da onun ihtiyacını karşılar.) [Taberânî]
(Allahü teâlâ, bazılarını, halkın ihtiyaçlarını karşılamak, onlara yardımcı olmak için yaratmıştır. İhtiyaç sahipleri bunlara başvurur. Bunlar için ahirette azab korkusu olmaz.) [Taberânî]
(Amellerin en faziletlisi, bir müminin aybını örtmek, karnını doyurmak ve bir ihtiyacını karşılamak suretiyle sevindirmektir.) [Taberânî]
(Her iyilik sadakadır.) [Tirmizî]
(Kalbler, kendine ihsan edene sevgi, kötülük edene de nefret duyacak şeklinde yaratılmıştır.) [Ebu Nuaym]
(Arkadaşın iyisi arkadaşına, komşunun iyisi ise komşusuna iyilik edendir.) [Tirmizî]
(En iyiniz, kendisinden hep iyilik beklenen ve kötülük etmiyeceğinden emin olunandır.) [Tirmizî]
(Hayra vesile olan, hayır işlemiş gibidir. Allahü teâlâ, sıkıntıya düşene yardım edeni sever.) [İbni Neccar]
(Layık olana da, olmıyana da iyilik et. Eğer layık olana iyilik edersen ne iyi. Eğer o kimse iyiliğe layık değilse, sen, iyilik ehlinden olursun.) [İbni Neccar]
İyilik ve Şefaat
(Cehennemlik biri, Cennetlik birine rastlayınca ona der ki:
- Beni tanıdın mı?
- Sen kimsin?
- Benden abdest suyu istemiştin, ben de onu sana hediye etmiştim.
Cennetlik olan, ona şefaat eder. Yine Cehennemlik biri Cennetlik olana şöyle der:
- Beni tanıdın mı?
- Sen kimsin?
- Bana bir iş söylemiştin, ben de o işini yapmıştım.
Bunun üzerine ona şefaat eder ve şefaati kabul edilir.) [İbni Mace]
(Fakire verilen bir lokma, sahibi ne beş şeyi müjdeler:
1- Bir tane iken beni çoğalttın.
2- Küçük idim, büyüttün.
3- Düşman iken, beni dost ettin.
4- Fânî, yok olmak üzere iken, beni sonsuz kalıcı ettin.
5- Bugüne kadar sen beni muhafaza ettin, artık ben seni muhafaza ederim.) [Ey Oğul İlmihâli]