İsrafın zararları
Sual: Dinde israf nedir?
CEVAP
Dinimizde abes, lüzumsuz şeyleri yapmak, caiz değildir. Mesela boş ve lüzumsuz yere birşeyler karalamak, israf ve abestir. Burada birkaç israf vardır. Zaman, emek, enerji, kâğıt, kalem, mürekkep. Hepsinden mühimi de faydalı bir şeyle meşgul olunmamak...
Eğer dünyadaki her ferdin boşa harcadığı zaman, enerji ve emek hesaplansa, dünyada açlık ve yokluk içinde kıvranan milyonlarca insanın ihtiyaçlarına kâfi gelebilecek zaruri meta üretilebilirdi.
İsrafın miktarı ne olursa olsun zararı büyüktür. Küçük sanılan şeyler, yanyana geldiği zaman büyük rakamlar, değerler ortaya çıkar. Damlaya damlaya göl olur, atasözü meşhurdur. Dakikada on damla kaçıran bir musluk ayda 170 litre su akıtmış olur..
Malı, dinin ve mürüvvetin uygun görmediği yerlere dağıtmaya israf denir. Mürüvvet, faideli olmak, iyilik yapmak arzusudur. Dine uymıyan israf, haramdır. Mürüvvete uymıyan israf tenzihen mekruhtur.
Semavi dinlerin hepsinde Allahü teâlâ kötü bir huy olan israfı yasak etmiştir. Dinimizin boşu, abesi, haramı, israfı yasaklamasında insanların saadeti, refahı, adaleti ve herşeyi yatmaktadır.
Dinimizde, cimriliğin, israftan daha çok kötülenmesi, israfın cimrilik kadar kötü olmadığını göstermez. Cimrilğin daha çok kötülenmesi, insanlardan çoğunun mal biriktirmeye meyilli olmasındandır. İsrafın kötülüğünü göstermek için, Allahü teâlânın (Yiyin, için, fakat israf etmeyin! Elbette Allahü teâlâ israf edenleri sevmez.) [Araf 31] ve (İsraf etme! İsraf edenler, şeytanların kardeşleridir.) kelamı yetişir. (İsra 26,27)
(Mallarını israf edenlere birşey vermeyin!) emri ile müsrifleri en kötü şekilde vasıflandırıp, (Mallarınızı sefihlere vermeyin!) buyuruyor. (Nisa 5) Firavnı kötülerken (O, israf edenlerden idi) buyuruyor. Hz. Lutun kavmini de, (Siz, israf eden kavimsiniz!) diye kötülüyor. (Zuhruf 5)
Ne israf etmeli, ne de kısmalıdır. Bunların ortasını bulmak ise makbuldür. Buna iktisad etmek denir. Cömertlik de malını iktisad ile kullanmaktır. Resul-i Ekrem efendimiz de cömertlik ile emrolunmuştur. Kur'an-ı kerimde buyuruluyor ki:
(Elini boynuna bağlayıp cimri kesilme, büsbütün de açıp israf etme!) [İsra 29]
Allahü teâlâ, salihleri, cömertleri överken buyuruyor ki:
(Onlar sarfettikleri zaman ne israf ederler, ne de cimrilik. İkisi arasında orta bir yol tutarlar.) [Furkan 67]
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İktisad eden sıkıntı çekmez.) [İ. Ahmed]
(İktisad eden zenginleşir, israf edeni fakirleşir.) [Bezzar]
(Yiyip için, giyinin ve tasadduk edin. Fakat israf ve kibirden sakının!) [Buharî]
(Kıyamette herkes, şu dört suâle cevap vermedikçe hesabdan kurtulamaz:
1- Ömrünü nasıl geçirdi?
2- İlmi ile nasıl amel etti?
3- Malını nereden, nasıl kazandı ve nerelere harcetti?
4- Cismini, bedenini nerede yordu, hırpaladı?) [Tirmizî]
İsrafın zararları, israf edenlerin şeytana, Firavna ve Hz. Lutun kötü kavmine benzetilmesi ve Allahü teâlânın bunları sevmemesi ve bunlara sefih demesi ve ahırette azab çekmeleri, dünyada aşağı, muhtaç duruma düşmeleri ve pişman olmalarıdır.
İsrafın kötü olmasının birinci sebebi, malın kıymetli olmasıdır. Mal, Allahü teâlânın verdiği bir nimettir. Ahıreti kazanmak, mal ile olur. Dünya ve ahıret, mal ile intizam bulur, rahat olur. Hac, cihad sevabı mal ile kazanılır. Bedenin sıhhat, kuvvet bulması, mal ile olur. Başkasına muhtaç olmaktan insanı koruyan maldır. Sadaka vermek, akrabayı dolaşmak, fakirlerin imdadına yetişmek mal ile olur. Mescidler, mektepler, hastaneler, yollar, çeşmeler, köprüler yaparak insanlara hizmet de mal ile olur. Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(İnsanların en iyisi, onlara faydası çok olanıdır.) [Kudai]
İnsanlara yardım etmek için çalışıp para kazanmak, nafile ibâdet etmekten daha çok sevabdır. Cennetin yüksek derecelerine mal ile kavuşulur. Mal kıymetli olunca, onu israf etmek elbette kötüdür.
Mal nimeti
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, bir kuluna mal ve ilim verir. Bu kul da haramlardan kaçınır, akrabasını sevindirir, malından hakkı olanları bilip verir ise, Cennetin yüksek derecesine kavuşur.) [Tirmizî]
(İki şeyden birine kavuşana gıbta etmek, imrenmek yerinde olur. Allahü teâlâ bir kimseye İslâm ilimlerini ihsan eder. Bu da, her hareketini, bilgisine uygun yapar. İkincisi, Allahü teâlâ, birine çok mal verir. Bu da malını, Allahın razı olduğu, beğendiği yerlere harceder.) [Müslim]
(İyi kimseye malın iyisi, ne güzel yakışır.) [Berika]
Süfyan-ı Sevri hazretleri (Bu zamanda mal, insanın silahıdır. İnsan canını, sıhhatini, dinini ve şerefini mal ile korur.) buyurdu. Büyük bir nimet olan malı israf, Allahü teâlânın nimetine kıymet vermemek, nimeti elden kaçırmak, küfran-ı nimet, yani şükretmemek olur. Bu ise, nimeti verenin azab etmesine sebep olacak büyük bir suçtur. Nimetin kıymeti bilinmez, hakkı gözetilmezse elden gider. Şükredilir ve hakkı gözetilirse elde kalır ve artar. Cenab-ı Hak (Şükrederseniz, verdiğim nimetleri artırırım.) buyuruyor. (İbrahim 7)