Güç geçinen zengin
Soru: Evin, dükkânın bir senelik kirası, ne kadar çok olursa olsun, bir yıllık ev ihtiyacını veya aylık geliri ve aldığı maaş ve ücret, aylık ihtiyacını ve kul borcunu karşılamıyan kimse zengin sayılır mı, kurban kesmesi lazım mı?
CEVAP
Tarlasından aldığı
mahsûl veya tarlanın, evin, dükkânın [atelyenin, kamyonun] bir senelik kirası,
ne kadar çok olursa olsun, bir yıllık ev ihtiyacını veya aylık geliri ve aldığı
maaş ve ücret, aylık ihtiyacını ve kul borcunu karşılamıyan kimse, imam-ı
Muhammed’e göre fakirdir. Fetva da böyledir. Şeyhayn’e [İmam-ı a’zamla imam-ı
Ebu Yusuf’a] göre zengin sayılır. Çünkü, mülkü olan tarlanın ve bu demirbaş
malların değeri, ihtiyacını karşılar ve nisâb kadar da artar. Bunun kirayı her
alışta, bir miktar ayırıp, biriktirerek fıtra vermesi ve kurban keserek büyük
sevaba kavuşması gerekir. Böyle bir kimse, fıtra vermez ve kurban kesmezse,
imam-ı Muhammed’e göre, günahtan kurtulur. Tarlasından hiç mahsûl almıyan,
kiraya da veremiyen kimse ve ihtiyacından fazla malı olup da, parası bulunmayan
kimse, imam-ı Muhammed’in ictihadına uyarak, fıtra vermez ve kurban kesmez.
Verir ve keserse, ikinci ictihada göre, fıtra ve kurban sevabına kavuşur.
Aldığı kira ile güç geçinen
kişi, nisâba malik ise, para biriktirip, fıtra vermeli ve kurban kesmelidir.
Etin hepsini kavurma yapıp, birkaç ay et parasından biriktirip gelecek yılın
fıtra ve kurban parası olarak saklamalıdır. Böylece, fıtra ve kurban sevabından
mahrum kalmamalıdır. Aile efradı çok olup güç geçinenin, kurbanın etini evinde
bırakması müstehabdır. (Hülâsa)