Vesveseden kötü düşüncelerden nasıl kurtulurum?
Soru: Yeni namaza başladım. "Cennet Cehennem var mıdır? Allahı kim yarattı" gibi vesveseler içimi kemiriyor. Bunlardan nasıl kurtulabilirim?
Cevap: İmâm-ı Gazâlî hazretleri buyurdu ki:
Her insana musallat olan en az bir şeytan vardır. Şeytanın vereceği vesveselerden korunmaya çalışmalıdır! Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
(Kanın damarlarda dolaştığı gibi, şeytan da, insanın vücûdunda dolaşır. Açlıkla [az yemekle, oruç tutmakla] onun yollarını daraltın!) [Buhârî]
(Şeytan kalbe vesvese verir. Allahü teâlânın ismi söylenince kaçar. Söylenmezse vesveseye devam eder.) [Ebû Ya'lâ]
Vesvese, duâ ederek, zikrederek azalır ve yok olur. Bunun için, bilhassa günâh işleme meyli olduğu zaman, hemen Allahı hatırlamaya, onu anmaya çalışmalı, istigfâr, salevât ve duâ okuyarak şeytanı uzaklaştırmaya çalışmalıdır! Günâhlara tevbe etmelidir! Şeytanın vesvesesinden ve sıkıntılardan kurtulmak için, hergün şu duâyı okumalıdır:
(Yâ Allah-ür-rakîb-ül-hafîz-ür-rahîm. Yâ Allah-ül-hayy-ül-halîm-ül'azîm-ür-raûf-ül-kerîm. Yâ Allah-ül-hayy-ül-kayyüm-ül-kâimü alâ külli nefsin bimâ kesebet, hul beynî ve beyne adüvvî!) [Kitâbürrahme fittıbb-i velhikme]
Tevbeyi geciktirmemeli
Bilhassa kırk yaşını geçince, tevbeyi hiç ihmâl etmemelidir. Hadîs-i şerîfte, (Şeytan, kırk yaşını geçtiği hâlde, tevbe etmiyen için, "Bu artık kolay iflâh olmaz" der) buyuruldu. (İ.Gazâlî)
Onun için hemen tevbe etmeli, şeytanı uzaklaştırmaya, çâresiz hâle getirmeye çalışmalıdır. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(İnsan, yolculukta devesini zayıflatabildiği gibi, mü'min de şeytanını zayıflatabilir.) [İ.Ahmed]
Kötü şeyler düşünerek, kötü yerlere giderek, şeytana yardımcı olmamalıdır! Hadîs-i şerîfte, (Koru etrafında dolaşan oraya düşebilir) buyuruldu. (Buhârî)
Harâm işlemeye niyet edip, Allahtan korktuğu için vazgeçen günâha girmez. Nefse ve şeytana uymayıp Allahü teâlâya itâ'at ettiği için büyük sevâba da kavuşur. O harâmı işlemeyişi Allah korkusundan değil de, insanlardan utandığı için ise, böyle düşüncenin de günâh olduğunu söyleyen âlimler vardır. Ba'zı âlimler ise, yalnız kalbe gelen şeylerden dolayı suâl ve azâb olmayacağını bildirmişlerdir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(Kalbe gelen kötü şey söylenmedikçe ve buna uygun hareket edilmedikçe affolur.) [Beyhekî]
Kibir, hased gibi şeyler böyle değildir. Çünkü bunlar zaten kalb ile olur.
Şeytanın kalbe giriş yerlerinden biri de, Allahü teâlânın zâtı hakkında düşündürmek, şüpheye düşürmektir. İnsanların en ahmağı zekâsına en çok güvenendir. İnsanların en akıllısı da, suçu kendinde arıyan ve bilmediklerini âlimlere soran kimsedir. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
(Şeytan, vücûda girerek, "seni kim yarattı" diye sorar. O kişi "Allah yarattı" dediği zaman, "O'nu kim yarattı" diye vesvese verir. Böyle bir vesveseyle karşılaşan kimse, "Ben Allah ve Resûlüne îmân ettim" desin!) [Buhârî]
(Allahın yarattığı şeyleri tefekkür edin, fakat zâtını tefekkür etmeyin. Yoksa helâk olursunuz.) [Ebûşşeyh]
Böyle vesveseler, âlimlerde olmaz. Câhil olanlar ise, böyle şeylerle meşgûl olmamalıdır! Câhillerin böyle konular hakkında konuşması, hırsızlık etmekten daha kötüdür. Çünkü âlim olmayan din hakkında konuşursa sapıtabilir, hattâ küfre düşebilir. Bu, yüzme bilmeyen kimsenin, yüzenleri görüp, ben de yüzerim diyerek denize atlamasına benzer.
Vesvese îmândandır
İbâdetleri yapıp îmânıma bir zarar gelir diye korkanın ve (günâhlarım çoktur, ibâdetlerim beni kurtarmaz) diye düşünenin îmânı kuvvetli demektir. (Bezzâziyye)
İbâdetle meşgûl olup, fıkıh bilgilerini öğrenmeye çalışan kimseye, Allahı, dirilmeyi, Cenneti ve Cehennemi inkâr etmek gibi düşünceler gelmesi, onun îmânsız olduğunu göstermez. Aksine onun îmânlı olduğunu gösterir. Meyveli ağaç taşlandığı gibi, şeytan da îmânlı olanlara saldırır. Hadîs-i şerîfte, böyle vesveselerin îmândan olduğu bildirilmiş, (Vesvese îmânın tâ kendisidir) buyurulmuştur. (Râmûz)
İmâm-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki: Eshâb-ı kirâmdan birkaçı, kötü düşüncelerden, vesveselerden şikâyet edince, Resûl aleyhisselâm bunlara, (Bu vesveseler, îmânın olgun olmasındandır) buyurmuştu. Kötü vesveselerin gelmesine sebep îmânın kâmil olmasıdır. (m.182)
Böyle
vesveseler birçok kimsede olabilir. Îmânım gitti diye şüpheye
düşmemelidir! Böyle düşüncelere önem vermemelidir! Her zaman
Allahü teâlâyı anmaya çalışmalıdır!