İslâm âlimlerinin en büyüklerinden olan İmam-ı Rabbanî hazretleri, dörtyüz yıl önce buyurdu ki: (İslâm âlimleri, bugün garip oldu, azaldı. Şimdiki tarikatçıların yoluna bid'at karıştığı ve bu yol bozulduğu için, Resulullahın sünnetine sarılmış olan büyük âlimleri, bu millet tanımaz oldu. Bu bilgisiz kimseler, milletin kalbini, bu bid'atlerle kazanmaya çalıştılar. Böyle yapmakla, dini yayacaklarını, hatta İslâmiyeti olgunlaştıracaklarını sandılar. Hâşâ öyle değildir. Bunlar dini yıkmaya çalışıyorlar. Allahü teâlâ bunları doğru yola kavuştursun! Şimdi büyük âlimlerden pek az kalmıştır. İslâmiyeti sevenlerin, bu âlimlerin talebelerine yardım etmeleri, onların yolunda gitmeleri gerekir.) [C.2, m.62]
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kıyamete yakın ilim azalır, cehalet artar.)
(İlmin azalması âlimlerin azalması ile olur. Cahil din adamları, kendi görüşleri ile fetva vererek fitne çıkarırlar, insanları doğru yoldan sapıtırlar.)
(Her asır, önceki asırdan daha bozuk olur. Böylece kıyamete kadar hep bozulur)
İnsanların en iyileri olan âlimlerin yazdıkları kitapları beğenmeyip, bozuk asırdaki bozuk adamlara ve onların bozuk kitaplarına aldanmaktan sakınmalıdır! (Hadika)
İmam-ı Malik hazretleri buyuruyor ki: (Fıkıh öğrenmeyip, tasavvuf ile uğraşan dinden çıkar, zındık olur. Fıkıh öğrenip tasavvuftan haberi olmıyan bid'at ehli, yani sapık olur. Her ikisine kavuşan hakikate varır.) [Merec-ül-bahreyn]
Farz-ı ayn olan fıkıh kitaplarını okumayıp, tefsir okumak, caiz değildir. Zaten, bizim gibi mukallidlerin, tefsirden fıkıh bilgisi öğrenmesi imkansızdır. Cehenneme gidecekleri bildirilen 72 fırkanın âlimleri, tefsirlerden yanlış mana anladıkları için, sapıttılar. Âlimler sapıtınca, bizim gibi cahillerin tefsirden ne anlıyabileceğimizi düşünmeliyiz! Doğru yazılmış tefsirleri okuyanlar, böyle felakete düşerse, dinde reformcuların tefsirlerini okuyan acaba ne olur?
Abdülganî Nablüsî hazretleri buyuruyor ki:
Fıkıh bilgilerini derin âlimler, ayet-i kerimelerden ve hadis-i şeriflerden çıkarmışlardır. Bunlar ancak fıkıh kitaplarından öğrenilir.
Fıkıh kitapları varken, din bilgilerini tefsirlerden öğrenmeye kalkışmak, nafile ibadet olur. Farz-ı ayn olan fıkıh kitaplarını okumayı bırakıp, nafile olan tefsir okumak caiz değildir. Zaten müctehid olmayanların tefsirden fıkıh bilgisi öğrenmesi imkânsızdır. Cehenneme gidecekleri bildirilen 72 fırkanın âlimleri, tefsirlerden yanlış mana çıkardıkları için sapıtmışlardır. Âlimler sapıtınca, âlim olmıyanların tefsir okuması felaket olur. (Hadika)
Dört işlemi bilmeden yüksek matematiği öğrenmek imkansızdır. Bunun gibi akait, fıkıh ve diğer lüzumlu ilimleri bilmeden tefsir okuyan elbette sapıtır.
Fıkıh ilmini öğrenmeden tefsir ile vakit geçirmek doğru değildir. Çünkü, tefsir ile, vaaz, kıssa öğrenilir. Fıkıh ile, helal, haram öğrenilir. (Redd-ül- Muhtar)
Tefsir okumak, emrolunmadı. Fıkıh okumak ise, emrolundu. (Berika s. 1297)