Aşûre günü ve gecesi

Sual: Aşûre günü, aşûre yapıp dağıtmakta bir mahzur var mıdır? Aşûrenin önemi nedir?

CEVAP

Muharrem ayının onuncu gecesi, Aşûre gecesidir. Ertesi gündeAşûre günüdür. Muharrem ayı, Kur’ân-ı kerîmde, kıymet verilen dört aydan biridir. Bu ayın en kıymetli gecesi de Aşûre gecesidir. Allahü teâlâ, birçok duâları Aşûre günü kabûl buyurmuştur.

Aşûre günü yapılacak işler:

1- Aşûre günü oruç tutmak sünnettir. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:

(Aşûre günü oruç tutanın, bir yıllık günâhları affolur.) [Taberânî]

(Aşûrenin fazîletinden faydalanın! Bu mübârek günde oruç tutan, melâike, enbiyâ, şühedâ ve sulehânın ibâdetleri kadar sevâba kavuşur.) [Şir’a]

[Yalnız Aşûre günü oruç tutmak mekrûhtur. Dokuzuncu ile onuncu günü veya onuncu ile onbirinci günü tutmalıdır!]

Peygamber efendimiz birgün öğleye doğru buyurur ki:

(Herkese duyurun! Kim bugün birşey yemişse, akşama kadar yemesin, oruçlu gibi dursun! Birşey yemiyen de oruç tutsun! Çünkü bugün Aşûre günüdür.) [Buhârî]

Peygamber efendimiz, bugün mübârek tükrüğü ile bir hurmayı ıslatıp çocukların ağzına verir, çiğnetirdi. Çocuklar, Resûlullahın mu’cizesi olarak akşama kadar birşey yiyip içmezlerdi. Bugün bazı hayvanların bile bir şey yemediği bildirilmiştir. Bir avcı, Aşûre günü, bir geyik yakaladı. Geyik, yavrularını emzirip akşamdan sonra dönmek üzere, avcının izin vermesi için, Resûlullah efendimizden, şefâ’at istedi. Avcı, geyiğin akşama kalmadan hemen gelmesini isteyince, geyik, (Bugün Aşûre günüdür. Bugünün hürmetine yavrularımızı emzirmeyiz. Onun için akşamdan sonra gelmek için izin istedim) dedi. Bunu duyan avcı, geyiği Resûlullah efendimize hediye etti. O da, geyiği serbest bıraktı. (Şir’a)

2- Sıla-i rahm yapmalıdır! Yanî akrabâyı ziyâret edip, hediye ile veya çeşitli yardım ile gönüllerini almalıdır! Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:

(Sıla-i rahmi terkeden, Aşûre günü akrabâsını ziyâret ederse, Yahyâ ve Îsâ’nın sevâbı kadar ecre kavuşur.) [Şir’a]

3- İlim meclisinde bulunmalıdır! Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (Aşûre günü, ilim meclisinde veya Allahın anıldığı bir yerde, bir müddet oturan, Cennete girer.) [Şir’a]

4- Sadaka vermek sünnettir, ibâdettir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:

(Aşûre günü, zerre kadar sadaka veren kimse, Uhud dağı kadar sevâba kavuşur.) [Şir’a]

Aşûre gününe mahsûs aşûre pişirmeyi ibâdet sanmak bid’attir, günâhtır. İbâdet sanmadan aşûre veya başka tatlı yapmak günâh olmaz, sevâb olur. Tedâvi niyetiyle her zaman sürme çeken, bugün de sürmelenebilir. Ancak sürmeyi yalnız bugüne mahsûs sanmamalıdır! Böyle sanmadan sürmelenmek iyi olur. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (Aşûre günü ismidle sürmelenen, aslâ göz ağrısı görmez.) [Hâkim]

5- Çok selâm vermeye çalışmalıdır. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (Aşûre günü, on müslümana selâm veren, bütün müslümanlara selâm vermiş gibi ecre kavuşur.) [Şir’a]

6- Çoluk çocuğunu sevindirmelidir! Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (Aşûre günü, âile efrâdının nafakasını geniş tutanın, bütün sene nafakası geniş olur.) [Beyhekî]

7- Gusletmelidir! Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (Aşûre günü gusleden, günâhlardan temizlenir. İki defa gusledenin gözü ağrımaz.) [Şir’a]

[Bu sevâblar, namaz kılan ve harâmlardan kaçan mü’min içindir. Bunlara riâyet etmiyen kimse, Aşûre günü, bir değil, defalarca gusletse, günâhları affolmaz.]

Hz. Hüseyin, 10 muharremde şehîd edildi. O yüce imâmın şehîd edilmesi, elbette bütün müslümanlar için büyük musîbet ve üzüntüdür. Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali ve Hz. Hamza’nın şehîd edilmeleri de, böyle büyük musîbet ve üzüntüdür. Fakat, Peygamberimiz, Hz. Hamza’nın şehîd edildiği günün yıldönümlerinde mâtem [yas] tutmadı. Mâtem tutmayı da emretmedi. Mâtem yasak olmasaydı, herkesten önce Peygamber efendimizin ölümü için mâtem tutulurdu. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:

(Mâtem tutan, ölmeden tevbe etmezse, kıyâmette şiddetli azâb görür.) [Müslim]

(İki şey vardır ki, insanı küfre sürükler. Birincisi, birinin soyuna sövmek, ikincisi, ölü için mâtem tutmaktır.) [Müslim]

geri    mübarekgeceler    ileri