ASLANIN ZİYAFETİ

Hace Ahmed Hedamiy-i Serahsî Hazretleri kendisinin kurtuluşuna, dünya nimetlerinden el etek çekmesine vesile olan bir hâdiseyi şöyle anlatmaktadır:

— Bir gün bir sahradan geçmekte idim. Yanımda birkaç tane de devem vardı. Karşıdan bir arslanın heybetle bana doğru koşarak geldiğini gördüm. Arslan bütün heybetiyle yanıma yaklaşıyordu. Develeri bırakıp bir kenara çekildim. Arslan develerimden birini parçalayarak öldürdü. Sonra da bir lokma bile almadan yüksek bir tepenin başına çıkarak yüksek bir sesle kükredi. Bundan sonra ormanda ne kadar canlı varlık, tilki, kurt, çakal ve buna benzer ne varsa tümü toplandılar, ölü devenin etinden doyuncaya kadar yediler, arslan ise onların içine bile karışmadı. Bir kenardan onların doymalarını bekledi. Karınlarını doyuran hayvanlar deve ölüsünü terkettikten sonra da arslan devenin başına varıp yemeye başladı. Fakat o anda daha evvel yetişe-memiş bir tilkinin geldiği göründü. Arslan yine tilkinin etten yemesi için bir kenara çekilip beklemeye başladı. O da yeyip gitti. Sonra arslan yine gelip karnını doyurduktan sonra; bana karşı dönerek fasih bir lisanla:

— Ya Ahmed! Lokma ikram etmek köpeklerin işidir. Bizim köpekler lokma ikram ederler; din erenlerinin ikramı can olur, dedi ve çekip gitti.

Bu haliyle arslan beni ikaz etmiş oluyordu. Bu açık burhan karşısında bana dünya malından ayrılıp Allah için can vermek kalıyordu.

Bu hâl benim tevbemin başlangıcı oldu.

* * *

Index'e dön --- Sonraki hikâye