Büyüklerden biri vefat eden zengin bir dostunun oğlunu ziyarete gitmişti. Evde otururlarken bir ara misafiri karşısında oturan dostunun oğlunun yüzüne «Şap» diye tükürdü.
Çocuk neye uğradığını şaşırmıştı. Bir taraftan yüzündeki tükürüğü silerken bir taraftan da misafirin yüzüne ters ters bakmaya başladı.
Misafir hiç istifini bozmadan:
— Evet kusura bakma, tükürmem icâb etmişti. Bir etrafa halılara, bir de senin yüzüne baktım etraf cenin yüzünden daha temiz geldi. Halıları kirletmektense pis yüzüne tükürmeyi tercih ettim, dedi.
* * *