Sual: Özgür isimli bir arkadaş, (Tabiat ana, insanı özgür olarak doğurmuştur. “Şunu yapmak, şundan sakınmak gerekir” gibi, dini baskıların hepsi özgürlüğe zıttır, tabiat kanunlarına aykırıdır. İnsan tam özgür ve hoşgörülü yaşamalıdır) diyor. İnsan özgür olarak mı doğmuştur, tam özgür olarak yaşaması mümkün müdür?
CEVAP
Özgürün sözünde, birçok yanlış vardır. Önce tabiat ana dediği şey nedir? Tabiat ana ne özgür, ne de esir bir şey doğuramaz. İnsanları yaratan Allahü teâlâdır. Allahın emirlerine dini baskı denmez. Tabiat kanunu da ne? Orman kanunu gibi bir şey mi?
Şimdi sorulan suâle cevap verelim:
İnsan, birçok yönden özgür değil, kadere mahkum olarak doğmuştur. Ne cinsiyetini [erkek-kız oluşunu], ne boyunu [uzun-kısa oluşunu], ne de akıllı-deli oluşunu kendisi tayin edemez. Kör, sağır, dilsiz, felçli, çolak, sakat olarak doğmasına engel olamaz.
Görüldüğü gibi, insanın doğuşunda özgürlük yoktur. Doğuşunda yok da, hayatı boyunca özgürlük elinde midir? Kız ise, kendisini erkek yapabilir mi? Cüce ise boyunu uzatabilir mi? Hiç uyumadan ömür boyu uykusuz kalabilir mi, aç, susuz durabilir mi? Ehliyetsiz şoförlük, diplomasız hakimlik, doktorluk yapabilir mi? Kendi kendine vali, bakan olabilir mi?
Demek ki tam özgür yaşamak mümkün olmadığı gibi, başkasının hürriyetini engelliyen sınırsız özgürlük de zararlıdır. Özgürlük, her istediğini yapabilmek değildir. Suç işliyeni mahkum etmek, hürriyetlere engel olan birkaç anarşisti hapsetmek esaret değildir. Sadece başkasına değil, kendine de zararlı olmak özgürlük değildir.
Uyuşturucu maddeleri, vücuda zararlı olan şeyleri yasaklamak, özgürlüğe zıt olarak vasıflandırılamaz. Trafiğin düzgün olması için, kurallar koyarak, soldan gitmeyi yasaklamak özgürlüğe vurulan bir darbe değildir.
Suçluyu affetmeyip cezasını vermek, hürriyete aykırı değildir.
Kafesteki yılanı, halkın içine salmak, yılan için bir özgürlük sanılsa da, insanlık için bir felakettir. Bir caninin serbest bırakılması da, onun için özgürlük ise de, millet için hürriyet düşmanlığıdır. Netice olarak, her işte eşitlik ve tarafsızlık gibi, sınırsız özgürlük de hürriyet düşmanlığıdır.
Özgürün hoşgörü dediği ne? TDKnın sözlüğünde, (Herşeyi anlayışla karşılayarak, olabildiği kadar hoş görme durumu) deniyor. Dikkat edin, herşey deniyor. Herşeyi hoş görmek ne kadar yanlıştır. Herşeyi hoş gören insan olur mu? TDKnın sözlüğünü yazanlar da, herşeyi hoş görmez. Sınırsız özgürlük, sınırsız hoşgörü olmaz.
Dinimiz, hürriyete de, hoşgörüye de, bir sınır koymuştur. Dünyada ve ahirette rahat yaşayabilmemiz için, “şunu yapmak, şundan sakınmak gerekir” gibi altın hükümleri vardır. Bunlara dini baskı demek çok yanlıştır. Mesela dinimiz, uyuşturucuları, alkollü içkileri, başkalarına zarar vermeyi yasaklamış, temiz olmayı, herkese iyilik etmeyi ve iyi insan olmayı emretmiştir. İyi insan nasıl olur?
İyi insan olmak için olgun müslüman olmak gerekir. Zaten müslüman, iyi insan demektir. Müslümana mümin de denir. Kur'an-ı kerimde buyuruluyor ki:
(Müminler, kurtuluşa ermiştir. Namazlarını huşu içinde kılar, boş şeylerden yüz çevirir, zekâtlarını verir, iffetlerini korurlar.) [Müminun 1-5]
([Müminler] büyük günahlardan ve hayâsızlıktan sakınır, öfkelenince kusurları bağışlar ve işlerini aralarında istişare ederler.) [Şura 37,38]
Müslümanın vasıfları
Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki:
(Müslüman, elinden ve dilinden emin olunan kimsedir.) [Buharî]
(Mümin akıllı, basiretli ve uyanıktır. Her işte Allahın rızasını gözetir. Acele etmez, ilim sahibidir, haramlardan da kaçar.) [Deylemî]
(Mümin, koku satana benzer. Yanına oturan, beraber gezen veya onunla iş yapan faydasını görür.) [Taberânî]
(Mümin ülfet eder. Ülfet etmiyen ve edilmiyende hayır yoktur.) [Beyhekî]
(Müminin yanına gelen, güzel bahçeye girmiş gibi ferahlık duyar.) [Deylemî]
(Mümin, kötülemez, müstehcen konuşmaz ve hayâsız olmaz.) [Hakim]
(Mümin arı gibidir; konduğu dala zarar vermez. Eseri de güzeldir.) [Beyhekî]
(Mümin, uysal bir deve gibi, “Ih” denince, yer sert olsa da çöker.) [Beyhekî]
(Mümin sert değildir. Yumuşaklığından dolayı ahmak zannedilir.) [Deylemî]
(Mümin geçim ehlidir. Arkadaşına rahatlık verir.) [Dare Kutni]
(Komşusu kötülüğünden emin olmıyan, mümin olamaz.) [Buharî]
(Kendin için sevdiğini, başkaları için de sev ki müslüman olasın.) [Haraiti]