Sual: İslamiyetin lüzumlu esaslarından bahseder misiniz?
CEVAP
Taberânî’de bildirilen bir hadîs-i şerîfte, İslâmiyetin, şu on esasından biri noksan olan kimsenin, zararda olduğu bildirilmektedir:
1- Lâ ilâhe illallah, Muhammedün resûlullah demek.
Müslüman olmak için, bu kelime-i tevhîdi, inanarak söylemek gerekir. Müslüman olan bir kimseye, ilk önce (Lâ ilâhe illallah, Muhammedün resûlullah) kelimesinin manâsını bilmek ve inanmak farzdır. Bu kelimeye (Kelime-i tevhîd) denir. Kısaca ma’nâsı, (Allahtan başka ilâh yoktur. Muhammed aleyhisselâm da O’nun Resûlüdür) demektir. Hadîs-i şerîflerde buyuruluyor ki:
(Amelllerin kıymetlisi Lâ ilâhe illallah demektir.) [Hâkim]
(Lâ ilâhe illallahı çok söyliyerek îmânınızı tazeleyin!) [Taberânî]
(Lâ ilâhe illallah diyen belâ ve sıkıntılardan kurtulur.) [Bezzâr]
2- Namaza devam etmek.
Namazı doğru kılan, Allahü teâlânın sayılamıyacak kadar çok olan bütün ni’metlerine şükretmiş sayılır. Hadîs-i şerîfte, (Namaz, şükrün bütün aksâmını câmidir) buyuruluyor. Namaz dînin direğidir, terkeden dînini yıkmış olur. Kur’ân-ı kerîmde buyuruluyor ki: (Îmân edip iyi işler yapan, namaz kılan ve zekât verenlerin mükâfâtları Rableri katındadır. Onlar için korku ve üzüntü yoktur.) [Bekara 277]
3- Zekât vermek.
Kur’ân-ı kerîmde, zekât çok yerde namazla birlikte emredilmiştir. Hadîs-i şerîflerde buyuruluyor ki:
(Allaha ve Resûlüne inanan, malının zekâtını versin!) [Taberânî]
(Zekât vermekle müslümanlığınız mükemmel hâle gelir.) [Bezzâr]
(Zekât vermiyene Allahü teâlâ la’net eder.)
[Nesâî]
4- Oruç tutmak.
Ramazan ayında, bir ay oruç tutmak farzdır. (Bekâra 185)
Hadîs-i şerîflerde buyuruluyor ki:
(Oruç tutan dostum, tutmıyan ise düşmanımdır.) [Beyhekî]
(Ramazan orucunu tutup ölen, Cennete girer.) [Deylemî]
(Ramazanda bir gün oruç tutmıyan, onun yerine
bütün yıl oruç tutsa, Ramazandaki o bir günkü sevâba kavuşamaz.)
[Tirmizî]
5- Haccetmek.
Mekke-i mükerreme şehrine gidip gelinceye kadar, geride bıraktığı çoluk-çocuğunu geçindirmeye yetişecek maldan fazla kalan para ile oraya gidip gelebilecek kimsenin, ömründe bir kere, Kâ’be-i şerîfi tavâf etmesi ve Arafâtta durması farzdır. Kur’ân-ı kerîmde buyuruluyor ki:
(Yoluna gücü yetenlerin Beytullahı haccetmesi, Allahın insanlar üzerinde bir hakkıdır.) [A.İmrân 97]
Hadîs-i şerîflerde buyuruluyor ki:
(Haccı kabûl olanın, bütün günâhları affolur.) [Beyhekî]
(Hac yolunda harcanan mal için, yediyüz misli sevâb verilir.) [Beyhekî]
(Hac etmek için Mekke’ye giderken ve oradan
dönerken ölene, âhirette terâzî kurulmaz, hesâba çekilmez ve günâhları
affedilir.) [İsfehânî]
6- Cihâd etmek.
Önemli bir ibâdettir. Kur’ân-ı kerîmde buyuruluyor ki: (Allah yolunda cihâd edin ki, kurtuluşa eresiniz.) [Mâide 35] Hadîs-i şerîflerde de buyuruluyor ki:
(En kıymetli amel cihâddır.) [Taberânî]
(İnsanların en üstünü, canı ve malı ile Allah yolunda cihâd edendir.) [İ.Ahmed]
(Cihâdın en fazîletlisi, farzları îfâ etmektir.) [Taberânî]
7- Emr-i ma’rûf:
İyiliği emretmek, yaymak demektir. Hadîs-i şerîfte buyuruluyor ki:
(İmkânı var iken, emr-i ma’rûf ve nehy-i münker yapmıyan bizden değildir.) [Tirmizî]
8- Nehy-i münker.
Kötülükten sakındırmak demektir. Hadîs-i şerîfte buyuruluyor ki:
(Şehîdden üstün mücâhid, emr-i ma’rûf ve nehy-i
münker yapandır.) [İ.Gazâli]
9- Cemâ’ate katılmak.
Birlikte rahmet, ayrılıkta azâb-ı ilâhî vardır. Hadîs-i şerîfte buyuruluyor ki:
(Cemâ’atten ayrılan yüzüstü Cehenneme düşer.)
[Taberânî]
10- Tâ’at:
Allahü teâlânın beğendiği şeylerdir. Bunları yapan müslüman sevâba kavuşur. Allahü teâlânın beğendiği şeylerin hiç birini yapmıyan kimse, elbette büyük zarara uğrar.
Kur’ân-ı kerîmde buyuruluyor ki:
(Beni [tâ’atle] zikredin ki, ben de sizi [rahmetle] zikredeyim) [Bekara 152] Hadîs-i şerîfte de buyuruluyor ki: (Allahü teâlâ, tâ’atten gâfil olan kimseyi sevmez.) [Deylemî]