Nebî de, resul de gelmez

Demek ki, resul olan bir peygamber, aynı zamanda nebîdir. (Nebî gelmez) demek, resul de gelmez demektir. Peygamber efendimiz de, kendisinin, Hatem-ün-nebîyyîn veya Hatem-ül-enbiyâ olduğunu bildirmiştir. (Buhârî)

Allahü teâlâ, Resulüne, (Sana indirdiğim Kur’an-ı kerimi, insanlara açıkla) buyurmaktadır. (Nahl 44)

Resulullah da açıklıyor. Son peygamber ile ilgili açıklamalarından bazıları şöyledir:

(Nebîlik ve resullük sona ermiştir. Benden sonra nebî de, resul de yoktur.) [Tirmizî]

(Resullerin ilki Âdem ve sonuncusu Muhammed [aleyhisselam]dir.) [Hâkim]

(Övünmek için söylemiyorum, ben nebîlerin efendisi ve hepsinin sonuncusuyum. Şefaat edicilerin de ilkiyim.) [Darimî]

(Ya Ali, Musa’nın yanında Harun nasıl idi ise, sen de, benim yanımda öylesin. Yalnız, şu fark var ki, benden sonra peygamber gelmiyecektir.) [Taberânî]

(Bana has olan 5 isim vardır: Muhammed [Yerde gökte çok övülen], Ahmed [En çok övülmüş], Mâhî [küfrü silen], Hâşir [önce haşrolan] ve Akîb [Hatem-ül-enbiya]) [Buhârî]

(Benim durumum, diğer peygamberlere göre şu misale benzer. Güzel bir ev yapılmıştır; fakat bir kerpici noksandır. Ziyarete gelenler, evi beğenir. Yalnız, “Şu boşluğa da bir kerpiç konsaydı” derler. İşte ben o kerpicim. Peygamberlerin sonuncusu, tamamlayıcısıyım.) [Buhârî, Müslim]

Uzun bir hadis-i şerifte ise, ahirette kendilerinden şefaat istenen bütün peygamberler, insanları Muhammed aleyhisselama gönderecekler. İnsanlar da, Peygamber efendimize, (Sen Allahın resulü ve hatem-ül-enbiya’sın, bize şefaat eyle) diyeceklerdir. (Buhârî, Müslim)

Mevâhib-i ledünniyye’de buyuruldu ki:

Resulullahın getirdiği din, diğer peygamberlerin şeriatini nesh etmiş ve kıyamete kadar devam edecektir. Bu bakımdan, Resulullahın ümmeti, diğer ümmetlerden çok olacaktır. Peygamber efendimize ait haslet çoktur.

Her milletin peygamberi

Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

(Kıyamette tebaası en çok olan peygamber ben olurum.) [Buhârî]

(Bütün nebîlere altı hasletle üstün kılındım. Ben bütün insanlara gönderildim. Nebîler benimle tamamlandı.) [Müslim]

(Her nebî, kendi kavmine gönderilmiştir. Ben ise, kızıl kara her millete gönderildim.) [Buhârî]

İslâmiyetten önce, zina çok olurdu. Bir kadın, bir erkek ile uzun zaman, flört edip metres olarak yaşar, sonra evlenirdi. Hz. Âdem, öleceği zaman, oğlu Hz. Şit’e, (Yavrum, alnında parlıyan bu nur, son peygamber olan Muhammed aleyhisselamın nurudur. Bu nuru, mümin, temiz ve afîf hanımlara teslim et ve oğluna da böyle vasiyet et) buyurdu. (Mevâhib-i ledünniyye)

Kur’an-ı kerimde, son nebî Muhammed aleyhisselamın gelmesi ile, İslâm binasının tamamlandığı bildirilerek buyuruluyor ki:

(Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâmı beğendim.) [Maide 3]

Allahü teâlâ, İslâmı beğenip, dini tamamladığına göre, başka bir resulün yeni bir din [şeriat] getirmesini düşünmek ilme de, akla da aykırıdır.

Bu vesikalar, Allahü teâlâya, Onun peygamberi Muhammed aleyhisselama ve Kur’an-ı kerime inanan müslümanlar içindir. İnanmıyanlara vesikanın faydası olmaz.

Allahü teâlâ, son peygamberini gönderip dinini tamamladığına göre, artık başka din ve başka peygamber aranmaz. Aramaya kalkmak, müslümanlığa inanmamak olur.

geri    mezhep    ileri