Sual: Zekat nisabı nedir, nasıl hesaplanır?
CEVAP
Daha kolay anlaşılması için maddeler halinde yazalım:
1-
Zekât nisâbı, 20 miskal, ya'nî 96 gr altın veya bu değerde para, ticâret
eşyâsıdır.
2- Zekât nisâbına mâlik olan
zengindir.
3- Zekâta tâbi malların veya
paranın, sene içindeki azalıp çoğalmasına itibâr edilmez. Nisâba mâlik olduktan
bir sene sonra elde kalan mal, nisâbı buluyorsa kırkta biri zekât olarak
fakirlere verilir.
Nisâbdan aşağı ise verilmez.
4-
Zekât, kârdan değil, ticâret malının veya paranın tamamından verilir.
5- Senetli, senetsiz alacaklar
nisâb hesâbına dâhil edilir. Alacaklar tahsîl edildikten sonra zekâtları
verilir. Daha almadan da zekâtları verilebilir.
6- Borçlar, mevcut paradan veya maldan çıkarılır. Geri kalanın zekâtı verilir.
7- Ticâret için olmıyan evler, arsalar, vâsıtalar, fabrikalar, demirbaş eşyâlar zekât nisâbına dâhil edilmez. Ticâret için alınıp ticâret için saklanan malların, altın, gümüş, yerli ve yabancı paraların ve elden ele dolaşan hisse senetlerinin zekâtı verilir. Evin, apartmanın, arabanın, zekâtı olmaz. Araba, ev ve arsa alıp satan kimse, bunların zekâtını verir. Çünkü bunlar ticâret malı olmuştur. Ev yaptırmak için arsa alan, bunun zekâtını vermez. (Dürer)
8-
Bir zenginin bir fakirden alacağı olsa, fakire borç senedini verip, "Sana
alacağım kadar zekât vermeye niyet ettim. Sen de borcuna karşılık kabûl et,
böylece ödeşmiş olalım" dese, fakir de kabûl etse, zengin zekâtını vermiş olmaz.
Çünkü zekât, borç senedi vermekle, râzı olmakla verilmiş olmaz. Ancak mal teslim
etmekle olur. Bu zenginin zekâtını fakire vermesi, fakirin de, aldıktan sonra,
tekrar zengine geri vererek borcunu ödemesi lâzımdır. Ev kirasını ödeyemiyen
fakir kiracıya, mal sahibi kirayı almadan ona bağışlasa, bu para zekât yerine
geçmez sadaka olur. (R.Muhtâr)
9- Zekât verirken bilezik, yüzük
gibi altınların işçilik ve sanat değerine değil, ağırlığına itibâr edilir. Yanî
12 ayardan fazla olan bütün altınlar, tartılır. Kırkta biri zekât olarak
verilir.
10- Bilezik, zincir, küpe, yüzük
gibi çeşitli ayarlarda altını olan kimse, bunların içinden en yüksek olanının
ayarından vermesi evla, ortalamasını hesap ederek vermesi câiz, en düşüğünden
vermesi ise, mekruhtur.
11- Kadınların altın ve gümüşten
başka diğer süs (zînet) eşyâları zekâta tâbi değildir. Pırlanta, elmas gibi
zînet eşyâlarının zekâtı verilmez. Şâfiî'de ise, kadınların altın ve gümüş dâhil
süs olarak taktıkları zînetlerin zekâtı verilmez. (Hidâye)
12- Zekâta tâbi mallar, altın
liraların en düşüğünün alış fiyatına göre hesap edilir.
13- Kadının nisâbın üstünde
bileziği varsa, zekâtını kendisi verir. Yâhut, (Benim zekâtımı sen bir fakire
ver) diye kocasını veya başka birini vekil ederse, vekil kendi parası ile zekâtı
verebilir.
14- İmâmeyne göre, borçlu ve fakir
kimseye, hanımı zekât verebilir. (Mevkûfât)
15- Namaz kılmıyan, oruç tutmıyan
bir müslümanın da zekât vermesi lâzımdır. Nasıl olsa, oruç tutmuyorum, zekâtımı
da vermiyeyim dememelidir! Hiç değilse, borcun birinden kurtulmalıdır!
16- Borcu olmıyan fakire nisâb
miktarı veya daha çok zekât vermek mekrûhtur.
17-
Zekât verirken, "zekâtım" demeye lüzûm yoktur. "Hediyem" denilse de câizdir.
18- Zekât, ticâreti yapılan maldan
veya değeri altın olarak verilir.
19- Hisse senetlerinin nâma [isme]
ve hâmiline [taşıyana] yazılı olanları vardır. İsimsiz, hâmiline yazılı
olanların devir kabiliyetleri vardır. Yanî döviz gibi elden ele dolaşır.
İstendiği zaman satılabilir. Bu senetler ticâret malı gibi, zekâtın hesâb
edildiği tarihteki piyasa değeri üzerinden nisâba dâhil edilir. Nâma yazılı
hisse senedi alan, sene sonunda, fabrikanın demirbaş mallarının haricindeki
parasını zekât nisâbına dâhil eder.
20- Gölde yetiştirilen balıklar
satılınca, bu para diğer zekâta tâbi mallarla beraber nisaba ulaşırsa zekâtı
verilir.Birkaç ineği olup çok süt satan, ineklerin zekâtını vermez, fakat sene
sonunda sütten elde ettiği parayı zekât nisabına dahil edilir.