Hayvanların yaratılışı
Allahü teâlâ, sayısız hayvan yarattı. Bir kısmının zararından emin olmak, bir kısmının da insanlara itaat etmesi için, onlara akıl vermedi. Mesela bir çocuk, bir koyun sürüsünü güdebilir.
Et yiyen hayvanların kolay avlanabilmeleri için, onlara sıçrama kabiliyeti, parçalayıcı dişler ve pençe ihsan etti. Av veya polis köpeğini insanların menfaatine uygun kabiliyette yarattı. Bazı hayvanları binmeye ve yük taşımaya elverişli, bazılarının etinden, sütünden, derisinden, yününden, yumurtasından, kemiğinden, dişlerinden istifade edilecek vasıfta yarattı. Nesillerini devam ettirebilmeleri için her hayvanın cinsine göre en uygun şekilde üreme organlarını da yarattı.
Fil, hortumu sayesinde yerden bir şey alıp ağzına götürür. Filin hortumu su içmeye mahsus bir kap, yiyeceklerini toplayıcı bir el, nefes alacak bir burun, sırtına yük yükleyecek bir kol, ağırlık kaldırıcı bir vinçtir. Allahü teâlâ, fili binicilerinin faydalanacağı bir vasıta olarak yaratmış, ayrıca özel anlayış kabiliyeti de vermiştir. Bu sayede ehlileştirilip yük taşır ve harpte kullanılır.
Zürefa, yüksek yaylalarda, kayalık, ağaçlık yerlerde yaşar. Cenab-ı Hakkın kendisine ihsan ettiği uzun boynu sayesinde diğer hayvanların yetişemediği, çıkamadığı yüksek yerlerdeki otlardan, ağaçların tepesinden rızkını temin eder.
Balık suda yaşar. Allahü teâlâ, balıkların suda kolayca gidebilmeleri için yüzgeçler yaratmıştır. Suda boğulup ölmemeleri için akciğer yaratmamıştır. Su içindeki oksijeni alabilecek solungaçlar yarattı. Balığın ayağı olmadığı hâlde suda çok süratli hareket edebiliyor. Deniz üzerinde uçan kanatlı balıklar da vardır. Mürekkep balığı tehlikeyi sezdiği zaman, derhal bir boya ifraz ederek görünmez olur, nereye gittiği anlaşılamaz.
Bukalemun, hareket kabiliyeti az olduğu için düşmanlarından kaçamaz. Fakat Allahü teâlâ buna renk değiştirme hususiyeti vermiştir. Çevreye kolaylıkla uyar. Kırmızı, yeşil veya sarı renge bürünebilir. Bulunduğu yerin rengine uyarak, kamufle olur, düşmanlarından korunabilir. Gözleri her tarafa dönebilecek şekilde yaratılmıştır. Bir gözüyle karşısına bakarken, öteki gözüyle de arkasını görebilir. Öyle ki, avını veya düşmanını başını çevirmeden görebilir. Vücudunun uzunluğu kadar dili vardır. Ta arkasındaki avına kolayca ulaşabilir, dilini bir ok gibi fırlatır. Dilinin ucu yapışkan olduğundan avını hemen yakalar. Dilin ucundaki yapışkan kısma isabet eden avın kurtulma ihtimali yoktur. Her hayvana rızkını ve düşmanı için silahını yaratan Allahü teâlânın kudreti sonsuzdur.
Karınca, topladığı danelerin yerdeki nem sebebiyle yeşerip bitmemesi için daneleri parçalar. Islanan danelerin çürüyüp bozulmaması için de dışarı çıkarıp kurutur. Sellerin zarar vermemesi için yuvasını yüksek yere yapar. Allahü teâlâ, cemiyet halinde yaşamayı, yardımlaşmayı, kış için azık toplamayı karıncaya ilham etmiştir. Bu ilhamı veren cenab-ı Hakkın şanı çok yücedir.
Arı da cemiyet halinde yaşar. Her grup kendisine bir başkan seçer. Eğer ikinci bir başkan çıkarsa onu öldürürler. Arı dışkılarını balın içine koymaz. Dışarıya bırakır. Uzak yerlere gidip dolaştıktan sonra şaşırmadan kovanını bulur. Balın imalini, yapısını, faydalarını, bal mumunu, peteklerin altıgen şeklinde yapılışını anlatmak için kitap yazmak gerekir. Akılları durdurucu duyguları arıya ilham eden Allahü teâlânın hikmetlerini anlamak ve anlatmak mümkün müdür?
Karasinek, altı ayaklı olarak yaratılmıştır. Dördü ile yürür, ikisi yedektir. Yürüdüğü ayakları çamurlanırsa yedek ayakları ile bunları silip kurular.
Örümcek, yuvasını yapmak ve avına tuzak kurmak için ağ deposu ile yaratılmıştır. Kurduğu ağ, sineklerin ve bazı böceklerin ayaklarına takılır, örümcek, tuzağa yakalanan haşereyi, sıvı bir madde ile etrafını sarar, her an taze yiyebilmek için onu konserve haline getirir. Acıkınca biraz yer, sonra yediği yeri mumyalar. Bütün bu işleri örümceğe ilham eden Allahü teâlânın hikmetlerini düşünüp kulluk vazifemizi ifa etmeliyiz.
İpekböceği gibi hangi modern fabrika, ağaç yaprağından sağlam kumaş imal edebilir? İpekböceğine dut yaprağı yemesini, ondan ipek imal etmesini ilham eden Allahü teâlâ, insanların istifadeleri için neler yaratıyor. İpekböceği, zamanla kelebek olur. Eğer kurt [larva] halinde kalsalardı, üremeleri mümkün olmazdı. Bunlara nasıl tesadüf denir?
Ayaksız yürüyen yılan, su içer, inek de su içer. Aynı su, birinde zehir, birinde süt olur. Kaplumbağa tehlike görünce büzülüp taş haline gelir, kirpi de keven dikeni gibi büzülür. Ateş böceği ışık saçar.
Tathakurusu, kan emmek için duyargasının ısı ve koku alma yolu ile kan emeceği insanı tanır. Çünkü böceğin duyargası hassas bir antendir. Bununla, hafif bir ısının yol açtığı hava dalgasını farkeder. Kanını sevdiği bir insanın etrafına birkaç sıra kanını sevmediği kişilerden barikat kurulsa, tahtakurusu hepsini geçip kanını sevdiği insana gelir. Kiminden kaçar kimine koşar. Küçücük böceği böyle bir hisle yaratan Allahü teâlânın kudreti sonsuzdur.
Her hayvan ve her vasıta çöldeki kuma batmadan kolaylıkla gidemez. Çölde her zaman su bulmak güçtür. Kavurucu sıcaklar su kaybına, terlemeye sebep olur. Allahü teâlâ, çölün şartlarına uygun bir hayvan yaratmıştır. Bu acaip hayvan devedir. Ayaklarının tabanı yastık gibi yumuşak olduğundan, diğer hayvanların aksine kuma batmaz.
Deve, uzun müddet yiyip içmeden yaşayabilen bir hayvandır. Çölde aç kalan deve, vücudundaki yağları yakarak lüzumlu gıdasını temin eder. Hörgücü yağ deposudur. Uzun çöl yolculuğunda yedek gıda deposu olan horgücünün yavaş yavaş azaldığı görülür. Böylece kendi kendini besliyebildiği için açlık deve için bir mesele sayılmaz.
Devenin, ikinci mühim hususiyeti de susuz yaşıyabilmesidir. Kızgın kumlar üzerinde ağır yükün altında bir hafta su içmeden yol alabilir. Bu şaşılacak bir vasıftır. Fakat Allahü teâlâ için zor bir şey olmadığı için deveyi çöl ikliminin şartlarına uygun yaratmıştır.
Devenin yağ deposu olan hörgücü aynı zamanda bir su kaynağıdır. Bilim adamlarının aklının alamadığı kimyevi hadiseler neticesinde, hörgüçteki yağ suya da dönmektedir. Yağ, hem gıda, hem de su ihtiyacını karşılamaktadır.
Nemli bir yere çöken deve, ihtiyacı olan suyu, yerin neminden alır. Tüyleri, güneşin sıcaklığını yansıtabildiğinden, sıcağın yakıcı tesirinden korunarak su ihtiyacı hissetmez. Devenin başka bir hususiyeti de, vücuttaki suyun kaybolmaması için hemen hemen hiç terlemiyecek şekilde, kum fırtınasında kumların burnuna kaçmaması için burnu hemen kapanacak şekilde yaratılmıştır.
Otlarken dilini çıkarmadığı için su kaybı daha az olur. Az idrar çıkarır. İdrardaki ürenin çoğu yeniden protein yapılarak hem gıda, hem de su kazanmak için karaciğerinden geçer. Bütün bunları yapan Allahü teâlânın kudreti sonsuzdur.
Her hayvan neslini devam ettirecek şekilde yaratılmıştır. Düşmandan korunacak, avını yakalıyacak silahı vardır. Mesela bir cins çekirge düşmanı saldırınca, çok kötü kokulu ve zehirli köpük fışkırtır. Düşmanı saldırmaktan vazgeçmek zorunda kalır. Bir cins hamamböceği de, düşmanına karşı çok sıcak bir sıvı fışkırtır.
Memeli hayvanlar içinde uçabilen tek hayvan yarasadır. Ses dalgalarına karşı muazzam hassastır. 200 bin frekanslı sesleri rahatlıkla duyar. Hâlbuki insan, azami 20 bin titreşimi ses olarak duyar. Karanlık gecede rahatlıkla bir yere çarpmadan uçar. Uçarken, kanat çırparken insanların duyamıyacağı yüksek frekanslı sesler çıkarır. Bu sesler bir cisme çarpınca hemen yarasaya geri akseder. Yarasa bu cisimlerin hareketli veya sabit olduğunu anlar. Ona göre vaziyet alır. Bu sayede avını yakalar, düşmanından kaçar.
Yarasa, dinlenirken başaşağı durur. Kanatları ile vücudunu öyle örter ki, yağan yağmurlar kanatları üzerinden aşağı akarak vücudu ıslatmaktan korur. Kapalı yerlerde de tavana yapışıp başaşağı durur.
Yarasa, bazı hayvanlar gibi, kışlık yiyeceği koyacak yer bulamaz. Kışın aç kalmamak için Allahü teâlâ bu çeşit hayvanlara kış uykusu ihsan etmiştir. Yarasa, kış uykusu esnasında vücudundaki yağı azar azar tüketir. Yağ tabakası aynı zamanda hayvanın üşümemesini sağlar.
Yarasanın bir kısmı sivri sinek ve mahsule zarar veren böcekleri yer. Bir kısmının gübresinden istifade edilir. Gübresi ziraat dışında, barut yapmak için güherçile imalinde kullanılır. Her hayvanın yaşaması için çeşitli imkanlar yaratan ve hayvanlardan çeşitli şekilde istifade sağlıyan hikmet sahibi Rabbimize hamdolsun!