İbadetlerin faydası herkesin kendinedir

Bir insan, bir alet bir makina yapınca bunun nasıl ve nerelerde kullanılacağına dair bir tarifnamesini de yanına koyar. Tarifname ile de anlaşılması zor ise, kullanılması için kurslar açar. Bir makina yanlış kullanılırsa elden çıkar.

Herşeyin yaratıcısı olan Cenab-ı Allah da, insan denilen bu muazzam makinayı yarattıktan sonra ne yapması gerektiğini elçileri vasıtası ile, kitaplar göndererek bildirmiştir. Son elçi olan Muhammed aleyhisselama gönderilen kitabı ise Kur'an-ı kerimdir.  Kur'an-ı kerim çok veciz olduğu için Peygamber efendimiz bunu hadis-i şerifleri ile açıklamıştır. Hadis-i şerifler de, diğer insanların sözlerine göre veciz olduğu için, bizim gibilerin kolayca anlayabilmeleri için âlimler bunları açıklamıştır.

           Allahü teâlâ, "Emrime uyan Cennete, uymıyan ise Cehenneme gidecektir." buyurmuştur. İbadetlerin faydası Allahü teâlâya değil, herkesin kendinedir.

Maaşla çalışan bir doktor, bir hastaya ilaç verse, ilacın doktora faydası yok diye o ilacı kullanmamak akla uygun değildir. Zehir içsem doktora ne zararı olur diyerek zehir içmesi de ahmaklıktır. İşte günahlarımın Allaha bir zararı yok diyerek, her çeşit günahı işlemek akıllı insanın yapacağı iş değildir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Akıllı, Allaha ve Peygamberine inanan ve ibâdetini yapandır.) [İbni Muhber]

Öldükten sonra başına gelecekleri düşünmiyen kimse akıllı olabilir mi? Kendini sonsuz tehlikeye atana akıllı denir mi? Kur'an-ı kerimde sık sık (Düşünmüyor musunuz?) diye ikaz edilmektedir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Aklı olmayanın dini de yoktur.) [Tirmizî]

 

geri    imanveehlisünnet    ileri