Kur'an-ı Kerim ve keşifler

Sual: Kur'anda, Dünyanın meydana gelişi hakkında bilgi var mıdır? Zamanımızın fen bilgilerine, keşiflerine uymayan hususların olduğu iddia edilmiş midir?

CEVAP

Önce Dünyanın nasıl meydana geldiği hakkında ansiklopedilere bakalım! Fen adamları diyor ki:

(Milyarlarca sene önce, bütün kainat [Evren] bir tek parçadan ibaret idi. Bu tek parçanın ortasında birdenbire büyük bir infilak oldu ve bu tek parçak birçok parçalara ayrıldı. Parçaların herbiri başka bir cihete doğru gidiyordu. Nihayet, bu parçaların bazıları birbirleriyle birleşerek muhtelif gezegenler ve ayrı ayrı galaksiler [saman yolları], güneşler ve peykler [aylar] meydana getirdiler. Artık fezada [uzayda] bir ilk patlamaya karşı bir mukavemet kalmadığı için, bu gezegenler ve uydular ve bunların içinde bulundukları galaksiler fezada kendi yörüngelerinde dönmeye ve yüzmeye devam ettiler. Dünya, içinde Güneşin de bulunduğu bir galaksidir. Kainatta sayılamıyacak kadar çok galaksiler vardır. Kainat, gittikçe genişleyen bir sistemdir. Galaksiler yavaş yavaş Dünyadan uzaklaşıyor. Çünkü kainat genişliyor. Bir kerre, süratleri ışık hızına varırsa, artık öteki galaksileri görmemize imkan kalmıyacaktır. Şimdiden, daha kuvvetli teleskoplar yapmaya mecburuz. Çünkü, bir müddet sonra, onları göremiyeceğimizden korkuyoruz.)

Fen adamlarına, (Bu neticeye ne vakit ulaştınız?) denildiği zaman, (Şöyle böyle 50-60 seneden beri, bütün dünya fen adamları bu kanaatlerde birleşmiştir.) diyorlar. 50-60 sene, dünya hayatında çok kısa bir fasıladır.

Kur'an-ı kerimde Allahü teâlâ buyuruyor ki:

(İnkar edenler, gökler ve Erd küresi birbirlerine yapışık iken onları ayırdığımızı bilmezler mi?) [Enbiya 30]

(İnkar edenlere bir delil de, gecedir. Biz, ondan gündüzü ayırırız, sıyırırız da karanlıkta kalıverirler. Güneş de, kendi mahrekinde [yörüngesinde] yürür) [Yasin 37, 38]

Demek ki, Allahü teâlâ, fen adamlarının ancak 50-60 sene önce meydana çıkarabildikleri Dünyanın yaratılışını, bundan 1400 sene önce insanlara bildirmiştir.

 Biyologlar, hayatın başlangıçını şöyle anlatıyorlar: (Hayatın nasıl meydana geldiğini bugün için şöyle açıklıyoruz:

Dünyanın ilk havasında amonyok, oksijen ve karbonik asit vardır. Yıldırımların etkileri ile bunlardan amino-asitler meydana geldi. Milyarlarca sene önce, ilk defa su içinde porotoplazma husule geldi. Bunlardan ilk amibler meydana çıktı. Hayat suda başladı. Sudan karaya çıkan canlılar, havadan amino-asitleri alarak proteinli bünyeler meydana getirdiler. Görüldüğü gibi, bütün canlılar sudan gelmektedir ve ilk canlılar suda teşekkül etmiştir.)

Kısa bir zaman önce bulunan bu gerçek, Kur'an-ı kerimde, 1400 sene önce bildirilerek buyuruluyor ki:

(İnkar edenler, bütün canlıları sudan yarattığımızı bilmezler mi?) [Enbiya 30]

(İnsanı sudan yaratarak erkek ve kadın akrabalar yapan Allahdır.) [Furkan 54]

(Yerin yetiştirdiklerinden ve kendilerinden ve bilmedikleri birçok şeylerden çift çift yaratan Allahü teâlâ, her türlü ayıp ve noksandan münezzehtir.) [Yasin 36]

Burada, bitkileri ve hayvanları inceliyenlere ve bunların yanında (Bilmedikleri şeyleri) buyurarak, insanların ancak zamanla ve yavaş yavaş bulabildikleri, atom enerjisi gibi, yeni kaynakları inceliyen ilim adamlarına imalar vardır. Nitekim buyuruluyor ki: (Gökleri ve yerleri yaratması, renklerinizin ve lisanlarınızın ayrı olması, Onun varlığının ayetlerinden [işaretlerinden]dir. Doğrusu burada âlemler [insanlar, melekler ve cinler] için ibret vardır) [Rum 22]

Demek ki, (lisan ve renk farklarında) henüz bizim bugün daha bilmediğimiz bazı incelikler vardır. Bunlar zamanla meydana çıkacaktır.

Fen Adamlarının İzahı

Bugün, en büyük fen adamları, dünyada albüminlerin, proteinlerin nasıl meydana geldiğini şöyle izah etmektedir:

(Yağmurlu günlerde yıldırım ve şimşeklerin tesirleri ile havadaki oksijen ve azot birleşerek renksiz azot monoksit gazını meydana getirmekte, bu gaz tekrar oksijenle birleşerek, turuncu renkli azot dioksid, diğer taraftan yine yıldırım ve şimşeklerin tesiri ile havadaki rutubet ve azottan, amonyak meydana gelmektedir.

Azot dioksid ise, rutubetin tesiriyle nitrik asite dönüşmekte, bu sefer nitrik asit ile amonyak, yine havada bulunan karbonik asitle birleşerek amonyum nitrat ve amonyum karbonat hasıl olmakta, meydana gelen bu tuzlar, yağmurla yer yüzüne inmektedir.

Yer yüzünde bu tuzlar toprakta bulunan kalsiyum tuzları ile birleşerek kalsiyum nitrati meydana getirmekte, bu tuz da nebatat [bitkiler] tarafından mass edilerek [emilerek] onların yetişmesine sebep olmaktadır. Bu nebatatı yiyen insanlarda ve hayvanlarda, o maddeler muhtelif proteinlere, [ki bunların arasında albüminler de vardır] tehavvül etmekte ve bu hayvanların etlerini, sütlerini, yumurtalarını yiyen insanları beslemektedir.

O hâlde, insanların rızkı, Kur'an-ı kerimde bildirilmiş olduğu gibi, semadan gelmektedir.)

geri    islamiyetvediğerdinler    ileri