Yanlış tercümeler

Sual: Fütûh-ül-gaybın bir tercümesinde, (Üzerinde farz borcu olan, kazâsını kılmadan nâfile kılarsa, boş yere zahmet çekmiş olur. Kazâsını kılmadıkça, nâfile namazları kabûl olmaz) hadîs-i şerîfi, (Farz borcu varken nâfile ile uğraşan, doğurmayıp düşük yapan kadına benzer) şeklinde tercüme edilmiştir. Doğrusu nasıldır?

CEVAP

Bu hadîs-i şerîfi şerh eden Hanefî âlimlerinden Abdülhak-ı Dehlevî hazretleri, (Bu hadîs, farz borcu olanın, sünnet ve nâfilelerinin kabûl olmıyacağını göstermektedir) buyurup yukarıdaki meâli bildirmiştir. 48. makalenin sonundaki hadîs de, (Hakka isyân şeklinde mahlûka koşmak yakışmaz) diye tercüme edilmiş. Hâlbuki doğru tercümesi, (Hâlıka isyân olan işte, mahlûka itâat yoktur) ya'nî, (Bir kimse, âmir de olsa, Allahın harâm kıldığı bir şeyi, yap diye emrederse, onun emri yapılmaz) demektir. Yanlış tercümelere i'tibâr etmemelidir!

Kur'ân-ı kerîmin tefsîri ve te'vîli ehli olan âlimler tarafından yapılır. Fakat kelime kelime tercümesi mümkün olmaz. Tercüme ile murâd-ı ilâhî anlaşılamaz. Hadîs-i şerîflerin de kelime kelime tercümesi çok zaman yanlış ma'nâlara gelir. Hattâ bir dildeki deyim ve atasözlerinin bile kelime kelime tercümesi çok yanlış olur. Meselâ Fransızca, (Aveler les yeux), kelime anlamı, gözleri yutmak, deyim ma'nâsı, yiyecekmiş gibi bakmak demektir. (De bonne guerre), kelime anlamı, iyi savaştan demektir. Deyim anlamı, kanunlara uygun demektir. (Avoir le cœur gros), kelime anlamı, büyük yüreği olmak, deyim ma'nâsı, üzüntüsü olmak demektir.  

geri    mezhep    ileri